Her zaman yeni insanlara alışması zaman alır. | Open Subtitles | دائماً ما يأخذ وقتا حينما يقابل أناساً جُدد. |
Ella, ayağını kaydırmanın cezasını çekecek ama çalışan değişiklikleri zaman alır. | Open Subtitles | إيلا ستعاني من سحب السجادة الحمراء من تحتها ولكن تغير الموظفيين يأخذ وقتا |
Eski makinelerin başlaması zaman alabilir ama yine de yürürler. | Open Subtitles | جسدك قد يأخذ وقتا ليكون مستعداً لكن مانزال نتدرب |
Bunu düzeltmek uzun zaman alabilir. | Open Subtitles | حسنا, هذا قد يأخذ وقتا لعلاجه. |
Yaptım. Ama karanlığın ilerlemesi zaman alıyor. | Open Subtitles | لقد فعلت , ولكنه نظام شبكى يأخذ وقتا حتى يمضى الظلام |
-Bakacağım, Max. Biraz vakit alıyor. | Open Subtitles | سأفعل ماكس ,أنه يأخذ وقتا صغيرا |
Ancak kazdığımızda gördük ki, daha tam çürümemişti bile çünkü böyle şeyler için çok zaman geçmesi gerekir. | Open Subtitles | ولكن حينما حفرنا, لم تكن حتى متحللة ابدا لان ذلك يأخذ وقتا اطول |
Bu çok fazla zaman alır. | Open Subtitles | areain thelastcoupleyears. ذلك يأخذ وقتا أكثر من اللازم. |
Sadece anılarının geri dönmesi biraz zaman alır. | Open Subtitles | الأمر يأخذ وقتا فقط حتى تتذكري |
Ve aşk, harika bir sosa benzer, zaman alır. | Open Subtitles | والحب، مثل الصلصة الجيدة يأخذ وقتا |
- Bilirsin zaman alır. | Open Subtitles | -تعرفين روز. هذا يأخذ وقتا أجل. |
Ciddi bir iştir ve zaman alır | Open Subtitles | ولكنه قد يأخذ وقتا |
Aşk zaman alır. | Open Subtitles | الحب يأخذ وقتا ً |
Seni hapishaneden çıkarmak biraz zaman alabilir. | Open Subtitles | ربما يأخذ وقتا طويلا لاخراجك من السجن |
- Bu zaman alabilir. | Open Subtitles | هذا قد يأخذ وقتا |
Bu biraz zaman alabilir, ama Tamam. | Open Subtitles | ذلك قد يأخذ وقتا لكن لابأس |
İyileşmeyi istemek uzun zaman alıyor. | Open Subtitles | إنه الأمر يأخذ وقتا ً طويلا ً لترك نفسك تشفين. |
Bağcığını çözmek uzun zaman alıyor tüm gece uğraşabilirsin. | Open Subtitles | إنه يأخذ وقتا طويلا ... سنَكُونُ هنا طوال الليل. |
Bu kısmı anlamak, uzun zaman alıyor. | Open Subtitles | يأخذ وقتا" طويلا" لكي يتعلم الانسان هذا |
- O da vakit alıyor. | Open Subtitles | - وهذا الامر يأخذ وقتا |
Uzun zaman geçmesi lazım. | Open Subtitles | إنه يأخذ وقتا طويلا، طويلا. |