ويكيبيديا

    "يأمر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • emri
        
    • emir
        
    • emreder
        
    • emirleri
        
    • komuta
        
    • sipariş
        
    • emretmiş
        
    • emrediyor
        
    • der ki
        
    İnsanın kendi kardeşini öldürme emri verebilecek kadar hasta olduğuna inanmak zor. Open Subtitles من الصعب التصديق أن شخص ما مريض يأمر بقتل أخيه.
    Ya silahları teslim etme emrini verecek ya da asla bir başka emir daha veremeyecek. Open Subtitles ان لم يأمر بتسليم الاسلحة او ان لم يعطي امرا آخر
    Steve Bill'e oraya gitmesini emreder, sonra da öfkesini kusardı. Open Subtitles قد يأمر ستيف بيل بأن يسافر هناك وبعد ذلك ينفجر فيه
    Kraliçenin yokluğunda emirleri ben veririm. Open Subtitles في غياب الملكة, أنا الذي يأمر
    Bu özel görev kuvvetini komuta etmek için seçildim. Open Subtitles أقترح أن يأمر بهذا لجنة القوة المكلفة
    Aynı bunlar gibi yüzükleri çizgi romanın arka sayfasından sipariş edebiliyordun. Open Subtitles هل يمكن أن يأمر حلقات فقط مثل هذه معطلة الجزء الخلفي من الكتب المصورة القديمة.
    Reese Lansing buradaki James Murdoch'ın konumunda ama bunu Lansing emretmiş. Open Subtitles ريس لانسنج هو جيمس مردوخ ابن روبرت مردوخ وهو الذي كان يُدير الصحيفةfont إلا أن لانسنج هو الذي يأمر بذلك
    Kardinal, Kral hemen Greenwich'teki saraya gelmenizi emrediyor. Open Subtitles الملك يأمر بان تذهب على الفور الى قصر جرينتش.
    "Olmasını sağlayacağım." derdi. Simon der ki, "Daha fazla spor eğitimi." Open Subtitles (سايمين) يأمر بـ "المزيد من الوقت للرياضة"
    Bu paratiroid tümörü vücudunuza kemiklerden kalsiyum emilmesi emri veriyor. Open Subtitles ورم جارات الدرق يأمر جسمك بسحب الكالسيوم من عظامك
    Kahve sipariş edermiş gibi cinayet emri veren birisidir. Open Subtitles رجل يأمر بالقتل كما نأمر أنا وأنتم بإحضار القهوة.
    Ama adamlarına ne kadar kolay öldür emri verebildiğini biliyor muydu? Open Subtitles ولكن هل كانت تعلم كيف بسهوله يأمر بالقتل؟
    Şimdi de ona bu işte yardım etmeleri için... askerlere emir veriyordu. Open Subtitles و الآن هو يأمر الجيش بمساعدته على القيام بذلك لم يسبق لهذا العمل مثيل
    Denizlere ve rüzgara emir veren bir Tanrı'nız var. Open Subtitles عندكم الإله الذي يأمر الرياح ويُقسم البحار
    A - Adi bir hayvan üstün bir insana emir veremez! Open Subtitles حيوان وضيع يأمر إنسانًا أعلى منه مقامًا؟
    Titania'yı kontrol edemediği için sinirli olan kıskanç Oberon, düzenbaz Puck'a Titania'nın gözüne sihirli bir çiçeğin suyunu sıkmasını emreder. TED "أوبريون" الغيور الغاضب لعدم قدرته على التحكم في "تيتانيا" يأمر "باك" المخادع باستخراج عصير زهرة سحرية على عينيها.
    topçularına kendi adamlarına ateş açmasını emreder. Open Subtitles يأمر مدفعيته أن تقصف رجاله
    Dr. Burke'ün emirleri, kişisel sorunlarımdan daha önemli. Open Subtitles الدكتور (بورك) يأمر بأن أبتز أي مشاكل شخصية يمكنني أن أجدها
    Hükümdarın emirleri gibi. Open Subtitles كما يأمر الإمبراطور
    Bir generalimiz, Moskova'yı zapt etmeye çalışıyor ama daha önce bir tabur bile komuta etmemiş. Open Subtitles لدينا هذا العام... ... الذي يحاول الآن الاستيلاء على موسكو، الذي لم يأمر لواء واحد.
    Adamlarından birine yapması için emretmiş olabilir mi? Open Subtitles قد يأمر أحد رجاله لفعل ذلك
    Ve hepimize buradan gitmenizi emrediyor! Şimdi! Open Subtitles و يأمر أن تغادروا جميعا ، الآن
    Simon der ki, "Kantinde daha fazla çeşit." Open Subtitles (سايمين) يأمر بالمزيد من الأطعمة في الكافيتريا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد