ويكيبيديا

    "يؤخذ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • alınmalı
        
    • alınacak
        
    • alınmamış
        
    • alındığında
        
    • sayılmaz
        
    • alınan
        
    • alınıyor
        
    • alınmasının
        
    • alınmayacak
        
    • alınmadı
        
    • alınmamalı
        
    Yemeklerden 30 dakika sonra alınmalı. Open Subtitles يجب أن يؤخذ بعد نصف ساعة من تناول الطعام
    Vodoo hafife alınacak bir konu değil. Open Subtitles ان الشعوذة ليست بالأمر الذى يؤخذ باستخفاف
    Kızın özel eşyaları dışında hiçbir şey alınmamış. Open Subtitles لم يؤخذ شيئًا سوى المتعلقات الشخصية للفتيات
    Sevdiğin biri elinden alındığında çok kötü oluyormuş, değil mi? Open Subtitles أليس أمراً محزناً أن يؤخذ منك شخصٌ تحبه؟ أليس كذلك؟
    Rüyadaki cevapları kopyalamak sayılmaz. Open Subtitles حسنا استنساخ الاحلام والاجوبة لا يمكن ان يؤخذ بالحسبان
    Kalp problemi olduğu zaman alınan bir şeymiş. Open Subtitles عالقٌ برأسي، لذا قمتُ بالبحث عنه يؤخذ أحيانًا في حالة وجود مشاكل بالقلب
    Ürettiklerimiz ellerimizden alınıyor. Bizden çalınıyor. Ve satılıyor. Open Subtitles اياُ ما ننتجه يؤخذ منا يسرق منا ومن ثم يباع
    Böyle bir şeyin elinden alınmasının nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. Open Subtitles ليس لديك أي فكرة كيف أن شيء مثل هذا يؤخذ منكِ..
    %63 oranında artacak olan öldürme yetkinliğiniz bu eğitimin basite alınmayacak kadar önemli olduğunu göstermektedir. Open Subtitles الفارق لـ 63% للمهارة المميته. لتجعل مستخدم كاتة السلاح خصم لا يؤخذ بسهولة.
    Yine de böyle bir aptallık yaptığı için arabası da telefonu da elinden alınmalı. Open Subtitles ولكن هذا الأحمق يجب أن يؤخذ منه كلا من هاتفه وسيارته
    Bu şartlar altında, bu adam gözetim altına alınmalı! Open Subtitles تحت هذه الظروف، هذا الرجل يجب أن يؤخذ للحجز!
    Affedersin de yıllarca sürebilecek bir diziyi izlemeye başlamak düşünmeksizin alınacak bir karar değil. Open Subtitles عفواً بدء مشاهدة مسلسل قد يمتد لسنوات ليس بقرار يؤخذ بسهولة
    Bu adamın Veliaht Prens'i hainlikle suçlaması öyle hafife alınacak bir mesele değil. Open Subtitles زورا اتهم ولي عهد الخيانة جريمة خطيرة لا ينبغي أن يؤخذ على محمل الجد.
    Görüyorum ki o nokta ciddiye alınmamış. Open Subtitles والذي على ما يبدو لم يؤخذ بجدية
    Evet, bu normal açma ve girme işi değil, hiçbir şey alınmamış. Open Subtitles لم تكن جريمة اقتحام عادية لم يؤخذ شيئاً
    Bulaşma olmadan önce koruma amaçlı alındığında oldukça işe yarar. Open Subtitles يعمل الأزرق البروسي بشكل أفضل عندما يُستعمل أو يؤخذ كإجراء وقائي قبل التعرّض
    Bir antidepresan, ama diğer ilaçlarla birlikte alındığında, ölümcül olabilir. Open Subtitles إنه مضاد للإكتئاب ولكن أن يؤخذ بالتزامن مع أدوية أخرى فقد يقتل
    Artık Günde yapılan hiçbir şey sayılmaz. Open Subtitles لا يؤخذ بأى شيئ يحدث في 29 فبراير
    Bu armağanı dengelemek için dünyadan alınan şeyleri geri vermek istiyorlar. Open Subtitles لتحقيق توازن هذه الهدية عليهم أن يعيدوا شيئاً للأرض شيء يؤخذ من الأرض
    Uzaklaştırma aldım. Geldiğim yerde böyle tehditler savurmak çok ciddiye alınıyor. Open Subtitles حسناً , فصلت , الحديث بهذه الطريقة يؤخذ علي محمل الجد من المكان الذي أتيت منه
    Hiçbir sebep olmaksızın en sevdiğinin senden alınmasının nasıl olduğunu bildiğini zannetmiyorum. Open Subtitles لا اعتقد ان لديك اي فكره بأن يؤخذ منك من تحبينه بدون اي سبب
    Kutsal Taş asla alınmayacak! Open Subtitles الحجر المقدس لن يؤخذ ابداً
    Bir tek Vadeena'lı bile alınmadı. Open Subtitles لم يؤخذ فيدينان واحد
    Omurlar arası disk bozulması, hafife alınmamalı. Open Subtitles حسناً، إنحلال الأقراص بين الفقرتين لا ينبغي أن يؤخذ بلا مُبالاة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد