Zaman ayırdığınız için teşekkürler bayan. Bu karşımızda bir şekil değiştiren olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | شكرًا لك على وقتكِ يا سيدتي حسنًا, ذلك يؤكد أننا نتعامل مع متحول |
Son 24 saatte nerede olduğunuzu teyit edecek biri var mı? | Open Subtitles | كنت قلقاً أيمكن لأحد أن يؤكد أين .كنت بالـ24 ساعة الماضية؟ |
Kremlin'de bugün imzalanan anlaşmayı onayladı... | Open Subtitles | بيان صحفيّ مشترك وُقع اليوم في الكرملين يؤكد |
Bilgisayar seyir defteri, bu geminin Thor'un bulunduğu gemi olduğunu onaylıyor. | Open Subtitles | سجل الحاسوب يؤكد ذلك هذه نفس السفينة التي كان عليها ثور |
Bu da izlediğimiz tüm mastürbasyon seanslarının aynı şekilde ilerlediğini gösteriyor. | Open Subtitles | و هذا ما يؤكد كل حالة استمناء رصدناها تتبع هذا النمط |
- Her... - Balistik raporlarına göre, her olayda farklı silah kullanılmış. | Open Subtitles | المقذوفات يؤكد أن الرصاصات 4 وجاء في الفترة من 4 بنادق مختلفة |
Şerifin bürosundakiler nerede olduklarına dair bir fikirleri olmadığını söyledi. | Open Subtitles | مكتب العمدة هنا يؤكد أنه ليس لديه فكرة عن مكانهم |
Bu da olay yerinde bulunan silahın cinayet için kullanıldığını doğrular... | Open Subtitles | هذا يؤكد السلاح الذي وجد في المشهد الذي إستعمل لقتل هذه |
Farkındayız çünkü... en son yapılan rastgele seçilmiş kontrollü değerlendirmeler bunun etkili olduğunu doğruladı. | TED | ونعلم ذلك بسبب أنّ أحدث تقييم تحكم عشوائي يؤكد فاعليته. |
Bir yüksek Beyaz Saray kaynağı yarın sabah Washington'da olmasının beklendiğini doğruladı. | Open Subtitles | مصدر بالبيت الأبيض .. . رفيع المستوى يؤكد بأنه من المتوقع ان يكون في واشنطن في صباح الغد |
Dönüşünüzde, sinirsel aktivite düşüyor ve depresyon başlıyor. Kan sonuçları bunu doğruladı. | Open Subtitles | عند عودتك ، بدأ النشاط العصبى يقل و يبدأ الإحباط و تحليل الدم يؤكد ذلك |
Bu belge, paranın Bay Karpov'dan, burada açtığımız yeni hesabınıza geçtiğini teyit ediyor. | Open Subtitles | هذا يؤكد وصول الأموال من السيد كاربوف إلى حسابك الجديد الذي أنشأناه هنا |
Banka havaleyi teyit edince, özgür olacaksın. | Open Subtitles | بمجرد أن يؤكد البنك التحويل ستكون رجلاً حراً |
Beyaz Saray, Mojave Çölü'nde 22:59'deki patlamanın nükleer olduğunu teyit etti. | Open Subtitles | البيت الابيض يؤكد الانفجار في صحراء موجافي الذي حدث منذ 4 ساعات في تمام الساعة 10: 59 هو في الحقيقة انفجار نووي |
Yer radarı on varil böcek ilacı olduğunu onayladı. | Open Subtitles | الرادار الأرضي يؤكد بأننا حصلنا على عشر دبابات من المبيدات الحشرية |
Boya dükkanındaki malzemelerin laboratuvar testleri toksinlerin toz halde olduğunu onaylıyor. | Open Subtitles | نتائج المعمل في متجر الطلاء يؤكد أن السم في صورة بودرة |
Bu örnekle başladım, çünkü bu doğa hakkında ne kadar az şey bildiğimizi gösteriyor. | TED | طرحت هذا المثال في البداية، لأنه يؤكد مدى قلة ما نعرفه عن الطبيعة. |
Buna göre ölüm sebebi şakak kemiğinin mastoid çıkıntısına vurulması ve kopartılması. | Open Subtitles | يؤكد أن الضرب و التمزق من القذالي إلى الخشائية سبب مُحتمل للوفاة. |
Yani eğer Hunt'ın Kennedy ve Chappaquiddick hakkında kitap aldığına dair bir kağıt parçası varsa... | Open Subtitles | ليس هناك دليل كافي نحتاج إلى دليل كتابي يؤكد أن هنت كان يطلب كتبا عن كينيدي و عن شاباكيديك |
Bir ara orada yaşamış olsa dahi, annenin hikayesini doğrular. | Open Subtitles | لو كان قد أقم هناك لقترة فهذا يؤكد كلام والدتك |
Bunu doğrulayabilecek birisi var mı? | Open Subtitles | تماماً مثل كل صباح آخر. هل يمكن أي أحد أن يؤكد ذلك؟ |
İşbirliği yaptığımız sürece güvenliğimizi garanti ediyorlar. | Open Subtitles | قائدهم يؤكد لنا أننا سنُعامل بإنسانيةٍ . طالما أنكم تتعاونون مع مطالبه . أصدق حُسْن نيّته. |
Biliyorum, bunun hakkında aşırı biçimde ısrarcıyım, ama bu da ne kadar önemli olduğunu gösterir değil mi? | Open Subtitles | أنا أعرف ، أنا مهتم بهذا الموضوع بشدة و لكن هذا يؤكد على أهميته ، أليس كذلك ؟ |
Sorgu yargıcının raporu da bunu destekliyor. Yani McCall, nefsi müdafaaydı demek için Hastings'in tornavidayla üstüne geldiğine dair yalan söyledi. | Open Subtitles | وتقرير الطبيب الشرعي يؤكد ذلك اذا ماذا,ماكول كذب قال ان هاستينغس لحق به |
Benim diş muayenelerim Montreal'de yapıldı. Bir dişçi bunu doğrulayabilir. | Open Subtitles | كنت أراجع عيادة الأسنان في مدينة مونتريال طبيب الأسنان سوف يؤكد ذلك |
Bunların neye güleceğinden nasıl emin olabilirsin ki? | Open Subtitles | من يمكنه أن يؤكد بأنهم سيسخرون من الاسم ؟ |
DNA testi ile doğrulandı. | Open Subtitles | الحمض النووي يؤكد أنه جاء من مركز فيينا الدولي لدينا. |