ويكيبيديا

    "يؤكّد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • doğruladı
        
    • teyit
        
    • doğruluyor
        
    • doğrulayan
        
    • doğrulamış
        
    • doğrulamadı
        
    • onaylayacaktır
        
    Acil Nükleer Timi, askeri bir cihaz sayesinde yüksek miktarlarda kalıntı radyasyon olduğunu doğruladı. Open Subtitles قسم تقنية المحاكاة العصبيّة يؤكّد إرتفاع مستويات الإشعاع المتبقية
    Adli tıp, yakın mesafeden, 3 veya 4 adımdan bir atış olduğunu doğruladı. Open Subtitles نمط بقايا طلقة المسدّس يؤكّد أنّه كان من مسافة قريبة بين متر و متر ونصف يا إلهي
    İki-adam kuralına göre... emir onay listesindeki biri tarafından teyit edilmelidir. Open Subtitles الأمر يجب أن يؤكّد من قبل شخص ما على القائمة المصدّقة
    'Ufuk'un ne olduğunu teyit edemedi ama artık onun Vancouver'da güvenli bir kasada olduğunu biliyoruz. Open Subtitles هو لا يستطيع أن يؤكّد ما الأفق. لكنّنا نعرف بأنّه في صندوق الإيداع الآمن في فانكوفر في مصرف الملكات.
    Analiz raporu doğruluyor. Moishe, ne diyorsun? Open Subtitles التحليل يؤكّد التقرير هل أنت مقتنع بهذا؟
    Ya da bu benim iftira teorimi doğruluyor. Open Subtitles أو ربما ذلك يؤكّد نظيرتي بأنّ ذلك في أيطار القضيّة
    Az önce, Ontario Havaalanı ana terminalinde başka bir rehinenin idam edildiğini doğrulayan bir yayın aldık. Open Subtitles .. قد استقبلنا للتو بثا ً مصورا ً يؤكّد إعدام واحداً أخر من الرهائن داخل صالة الركّاب الرئيسية بمطار أونتاريو
    Bana sarıldığında hissetmiştim ama bu da doğrulamış oldu. Open Subtitles ‫شعرت بذلك عندما عانقتني ‫لكن هذا يؤكّد الأمر
    Hiçbir şeyi doğrulamadı! Open Subtitles -لم يؤكّد شيئاً !
    Mülk sahibi orada olduğumu onaylayacaktır. Open Subtitles . المالك سوف يؤكّد أنني كنت هناك
    Sinema görevlisi York'a bilet sattığını doğruladı ve araba belgesindeki imza Hixton'ınmış. Open Subtitles يؤكّد موظّف المسرح أنّه باع تذكرة لـ(يورك) وتوقيع (هيكستون) على ملكيّة السيّارة أصلي
    Savcılık, Başkan Weldon'ın soruşturmanın merkezinde olduğunu doğruladı. Open Subtitles مكتب المُدّعي العام يؤكّد أنّ العُمدة (ويلدون) هو موضوع التحقيق.
    Le Cirque, Berman'ın 20:00 ile 22:25 arasında orada olduğunu doğruladı. Open Subtitles مطعم (لو سيرك) يؤكّد أنّ (بيرمان) كان هُناك من الثامنة وحتى الـ 10: 25 مساءً.
    ...ama gerçekten uçağa binip.. ...binmediğini kimse teyit edemiyor. Open Subtitles لكن لا أحد يؤكّد ما إذا كانت أو لا هي في الحقيقة إستقلت الرحلة
    Emilmiş sıvı miktarı ölüm sebebinin boğulma olduğunu teyit ediyor. Open Subtitles {\pos(192,210)} يؤكّد وجود سوائل مُستنشقة أنّ الغرق هو سبب الوفاة.
    Onun henüz ölü yada diri oldugu teyit edilmedi. Open Subtitles "سواء هي حيّة أو ميتة لم يؤكّد."
    Görüntüler, uçağın okyanusa düştüğünü doğruluyor. Open Subtitles "يؤكّد هذا الشريط المصوّر أنّ الطائرة قد تحطّمت فعلاً بالبحر"
    Üçlemeci'nin vadesi dolmuş. Bu olanlar da bunu doğruluyor. Dex! Open Subtitles "لقد استوفى قاتل الثالوث أجله، وهذا يؤكّد ذلك"
    Bu Clemente'nin şüphelerini doğruluyor. Tüm bu operasyonun var olmaması gerekiyor. Open Subtitles هذا يؤكّد شكوكَ (كليمنتي) لا يُفترض بهذا العملية بكاملها أن توجد
    Senin orada olduğunu doğrulayan bir görgü tanığım var. Open Subtitles . لديّ شاهد عيان يؤكّد على وجودك هناك
    Pekâlâ. Şerif Hughes bazı eşyaların çalındığını doğrulamış. Open Subtitles حسناً، إذن الشريف (هيوز) يؤكّد أنّه كان هناك سلسلة من سرقات المعدّات
    - Bunu doğrulamadı. Open Subtitles -لم يؤكّد ذلك
    Mülk sahibi orada olduğumu onaylayacaktır. Open Subtitles . المالك سوف يؤكّد أنني كنت هناك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد