ويكيبيديا

    "يؤمنون بأن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğuna inanırlar
        
    • inanan
        
    • olduğuna inananlar
        
    • olduğunu düşünüyorlar
        
    • imparatorluğumuza bahşettiği kutsal ışığın
        
    Sokak sanatçıları sanatın halka ait olduğuna inanırlar. TED فنانو الشوارع يؤمنون بأن الفن ينتمي إلى العامة.
    Bazen hayatlarını ateşe atarlar çünkü sizin görüşlerinizin ve etkinizin önemli olduğuna inanırlar. TED بعض الأحيان يضعون حياتهم على المحك، لأنهم يؤمنون بأن آرائك وتأثيرك مهم.
    Sadece kıskanıyorsun, çünkü beynin... seksin günah olduğuna inanan bağnaz pislikler tarafından yıkanmış. Open Subtitles أنتى فقط غيورة لأنه تم غسل عقلك بواسطة بعض المتسكعون الحمقي الذين يؤمنون بأن الجنس خطيئة.
    Biliyorsun ki cazibenin bilimsel temelleri olduğuna inananlar var. Open Subtitles هناك من يؤمنون بأن هناك أساس علمي للجاذبية.
    Kız Kardeşler her yiyecek kaynağının onlara ait olduğunu düşünüyorlar. Open Subtitles الأخوات يؤمنون بأن أي بقعة طعام هي بقُعتهم
    Halkımız ve ordumuz Tanrının bugüne kadar imparatorluğumuza bahşettiği kutsal ışığın cennete çekildiğini düşünüyor. Open Subtitles إن الجيش والشعب.. يؤمنون بأن الرب والروح القدس قد ذهبوا إلى الجنة.
    Hala dünyada iyilik olduğuna inanırlar. Open Subtitles أولئك الذين ما زالوا يؤمنون بأن ثمّة خيرًا في العام.
    Önemli olanın görebildiğimiz değil, ama her şeyi birleştirenin olduğuna inanırlar. Open Subtitles إنهم يؤمنون بأن أهم شئ هو ... ليس الذي تراه و لكن الذي ترتبط روحك به
    Tanrı'nın dünyayı ve içindeki her şeyi kalıcı ve kusursuz bir şekilde yarattığına inanan insanlar için bu bulgular tamamen şaşırtıcıydı. Open Subtitles للذين يؤمنون بأن الرب قد خلق العالم وكل ما به كل شيء علي ما يرام ومع ذلك كان هذا محيراً
    Bir şekilde, Tanrı tarafından seçildiğine inanan insanlar tarafından bana meydan okundu. Open Subtitles كانوا يؤمنون بأن رباً من نوع ما قد اختارهم.
    Öğrendiğim ikinci şey ise, bilimin, sosyal değişimi sağlamada bütünleyici olduğuna inanan insanlardan oluşan bir birlik yaratmamız gerekiyor. TED والأمر الثاني الذي تعلمته هو أننا في حاجة إلى تأسيس تحالف يتكون من أشخاص يؤمنون بأن العلم جزء لا يتجزأ من عملية تحقيق التغيير الاجتماعي.
    Onu takan başka Sherpalarda gördüm, yetinin bir çeşit tanrı olduğuna inananlar. Open Subtitles لقد رأيت العديد من هؤلاء الذين يؤمنون بأن رجل الثلج يعتبر إلهاً (طائفة (بانج بوش
    Her şeyin bedeli olduğunu düşünüyorlar. Open Subtitles إنهم يؤمنون بأن كل شيء له ثمنه
    Hastalığın sadece bir algı yanılması olduğunu düşünüyorlar. Open Subtitles إنهم يؤمنون بأن المرض هو وهم فقط
    Halkımız ve ordumuz Tanrının bugüne kadar imparatorluğumuza bahşettiği kutsal ışığın cennete çekildiğini düşünüyor. Open Subtitles إن الجيش والشعب.. يؤمنون بأن الرب والروح القدس قد ذهبوا إلى الجنة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد