Biz yokmuşuz gibi yapın hanımefendi. Rahat rahat konuşun. | Open Subtitles | ،لا تهتمي لنا يا سيّدتي يمكنك التحدث بحرية |
Buna cevap vermek için eğitilmedim hanımefendi. | Open Subtitles | لم أدرّب على الردّ على هذا السؤال يا سيّدتي |
Çalışıyordum, hanımefendi. Gece, gündüz. Ağaçlar büyümeye devam ediyor. | Open Subtitles | أعمل يا سيّدتي ليلاً ونهاراً، فالأشجار لا تفتأ تنمو |
— Doktor, odaklanamıyorum. — Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz bayan. | Open Subtitles | ــ أيّها الطبيب، أعجز عن التركيز ــ نبذل قصارى جهدنا يا سيّدتي |
Kusura bakmayın, bayan. Bir borum olsaydı öttürürdüm | Open Subtitles | أستَميحكِ عُذراً, يا سيّدتي ولو كان لدي بوق لكنت نفخت فيه |
hanımefendi artık bana bütün bunların ne anlama geldiğini söyleyecek mi? | Open Subtitles | والآن يا سيّدتي هلا أخبرتني أخيراً بمغزى كلّ هذا الأمر؟ |
Eğer bir başka hükümet kuracak kadar şanslı olursam, hanımefendi. | Open Subtitles | إذا كنتُ محظوظاً كفاية لأشكّل حكومة أخرى يا سيّدتي |
Saygısızlık etmek istemem ama işimi yapmaya çalışıyorum hanımefendi. | Open Subtitles | مع فائق احترامي، لكن لديّ واجبٌ أقوم به هنا يا سيّدتي |
Size şu sevimsiz şey hakkında bir şeyler anlatayım hanımefendi: | Open Subtitles | دعيني أخبرك بشيء عن ذلك الشيء القبيح، يا سيّدتي |
hanımefendi, paranızı alın ve aracınızın dışına çıkın lütfen. | Open Subtitles | أبعدي المال يا سيّدتي و اخرجي من السيّارة |
Beyazlar canı ne isterse yaptığı için buradayım hanımefendi. | Open Subtitles | إنّي هنا يا سيّدتي لأن البيض يفعلون أيّما يحلوا لهم. |
Affedersiniz hanımefendi. Arkamda durun şöyle. Tehlikeli bir durum olabilir. | Open Subtitles | أستميحك عذراً يا سيّدتي لو تكرمت، قفي ورائي فحسب، ربما يصبح هذا خطراً |
Sevgili hanımefendi perişansınız. | Open Subtitles | ، يا سيّدتي العزيزة إنّكِ تنحنين، اسمحي ليّ. |
Sizinle Coral hakkında konuşmaya geldim, hanımefendi. | Open Subtitles | لقد جئت للتحدّث معكِ بشأنْ كورال يا سيّدتي. |
Hasat iyi hanımefendi. Şimdiye kadarki en iyi hasat. | Open Subtitles | انه حصاد جيّد يا سيّدتي الأفضل منذ سنوات |
Ehliyet ve ruhsat lütfen hanımefendi. | Open Subtitles | أعطني رخصة القيادة و وثيقة التسجيل يا سيّدتي من فضلك. |
Eğer müsaade ederseniz hanımefendi bana karşı duran herkese mesaj göndermek için sizi kullanmam gerekiyor. | Open Subtitles | اعذريني الآن يا سيّدتي. يتحتم أن أرسل بك رسالة لكل أولئك الذين سينحازون ضدي. |
Size birkaç temel bilgi vereyim, bayan. | Open Subtitles | سأقدّم لكِ بعض المعلومات الأساسيّة يا سيّدتي |
- Lanet şeyin çalışıp çalışmadığını bile bilmiyoruz. - Buyurun, bayan. | Open Subtitles | ـ لكننا لا نعلم ما إذا كانت تعمل ـ ها هي يا سيّدتي |
Aman sayın bayan ben bu şehrin polis komiseriyim. Anahtarlar cebimde durup duruyor. | Open Subtitles | لماذا يا سيّدتي العزيزة، إنني رئيس الشرطة ولديّ المفاتيح هنا في جيبي |
Sanırım hesapların özüne inebildim han'fendi. | Open Subtitles | أعتقد أنّي حللتُ أمرَ الدّفاتر يا سيّدتي. |
Leydim, saray muhafızları geldiler, ortalık karışacak gibi görünüyor. | Open Subtitles | يا سيّدتي أرى أشخاص ليسوا بحّارة بنظرات فضولية |