Her gün Günaydın Yemek Paketinden alan adam sanırım senden hoşlanıyor. | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي يبتاع نفس الوجبه كل يوم. أعتقد أنه يُحبكِ |
Cep telefonu alan birisini gördüğünde tarihini yaz bir köşeye. | Open Subtitles | كلما ترين شخصا يبتاع هاتفا، سجلي الوقت والتاريخ. |
Barda içki alan takım elbiseliyi görüyor musunuz? | Open Subtitles | أترون ذاك المهندم من يبتاع ويسكي كندي للجميع عند البار؟ |
Hiç bir erkek, Yukarı Batı Yakasında klasik altılıyı satın almaz. | Open Subtitles | ليس هناك رجل من الممكن أن ..يبتاع شقة فى الحى الشرقي بهذا الشكل |
Yani kendini öldürmek istediği günün sabahında, bir not defteri mi satın almış? | Open Subtitles | إذا هو يبتاع مفكرة في اليوم الذي يحاول فيه ان ينتحر ؟ |
Ama öyle. Başka bir hayat satın almaya yetecek kadar gerçek. | Open Subtitles | إنّه كذلك، يكفي لأن يبتاع لكِ حياةٌ فى مكانٍ آخر |
Annenin askısız, kolsuz giyecekler giyip de kendisine bedavaya biftek alan her erkeğe verdiği günleri hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكّر والدتك عندما كانت تلبس قطعة "تيوب توب" ستخلعه لأي رجل يبتاع لها شريحة لحم مجاناً |
Senin kredi kartından porno ve biçerdöver alan adam da Smith çıkarsa, tam gizem olur ama. | Open Subtitles | و إتضح أن الشخص يبتاع الإباحيات و الجرارت على بطاقتك الإئتمانية هو (سميث) |
"Puma", tek "m" ile yazılır. Bunları ancak aptallar satın alır. | Open Subtitles | أعلم، لكن "بوما" تُكتب بـ"م" واحدة المغفّل فقط يبتاع هذا |
Para mutluluğu satın alamaz derler. | Open Subtitles | يقولون إن المال لا يبتاع السعادة؟ |
Demek bu yüzden o aptal Kont Kakao, kakao tohumu satın alıyor. | Open Subtitles | لهذا السبب ذلك الأحمق "كونت الشوكولاته" يبتاع الكوكا الآجلة. |
Bir koleksiyoncunun bunu satın alıp sonra geri vermiş olduğuna inanamıyorum. - Bir yolunu bulmuş işte. | Open Subtitles | لا أصدق أن جامعاً يبتاع هذه ويتركها - عثرتَ على طريقة ما - |
Jim masayı satın almak istedi, ama... kafe sahibi masaların ancak hepsini satmayı kabul ediyordu. | Open Subtitles | أراد... "جيم" أن يبتاع المنضدة لكن المالك أراد أن يبيعه القطعة كاملة. |