Kimliği belirsiz adamla cesedini değiştiriyor ve kasabadan ayrılıyor. | Open Subtitles | لذا يبدل الجثه بجسده ثم يغادر البلده, أليس كذلك؟ |
Sevgilin çatıda kırık kiremitleri değiştiriyor. | Open Subtitles | حبيبك فوق السطح يبدل ألواح الخشب الغير مثبتة |
O zaman neden teşvikçiye kürekçilerin taraf değiştirmesini önerdin? | Open Subtitles | اذن لماذا إقترحت علي "أورتيتور" أن يبدل المجاديف من جانب لآخر |
Müdüre gerçeğini sahtesiyle değiştirmesini söyledim. | Open Subtitles | -مُزيفة؟ جعلت أمين المتحف يبدل الحقيقية. |
Bunu sonsuza kadar yapamam. Artık birinin adını değiştirmem lazım. | Open Subtitles | لا أستطيع تكرار هذا إلى الأبد أريد أحدهما أن يبدل إسمه |
Yani, ben FBI'ım senin kötü kokan bezini değiştiren, sıradan biri değil. | Open Subtitles | أعني، أنا عميل فيدرالي لستُ مجرّد رجل يبدل حفاضاتك القذرة |
Hastanın kardeşi, hasta lastik değiştirirken elinden kaydığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول أخاه أنه كان يبدل الإطارات و انزلق منه |
Yani herkes şuan duş almamış ve üstünü değiştirmemiş gibi görünmek için duş alıp üstünü değiştiriyor. | Open Subtitles | وعملياً الكل يستحم ويبدل الآن لكي يبدوا لم يستحم او يبدل |
Adam telefon ederek kurbanlarının posta adreslerini değiştiriyor ve sonra da yeni bir kart talep ediyor. | Open Subtitles | شخص يبدل البريد الالكتروني للضحية على الهاتف ، ومن ثم يطلب بطاقات بديلة |
Bu göktaşı, bu bölgenin tüm mikro iklimini değiştiriyor. | Open Subtitles | هذا النيزك يبدل كامل المناخ المحلي لهذه المنطقة |
- Söylemediğin her saniye 1.000 kişi kanalını değiştiriyor. | Open Subtitles | -كل ثانية تمر وأنت لاتعلن خبر موتها, هنالك ألف شخص يبدل القناة للرجل الذي يبلغهم بذلك. |
İşte bu işleri biraz değiştiriyor. | Open Subtitles | هذا يبدل الأمور نوعاً ما |
Plakaları değiştiriyor. | Open Subtitles | انه يبدل لوحات الأرقام |
Morty'e bankanın paralarını kurabiyelerle değiştirmesini söyledik. | Open Subtitles | (لقد طلبنا من (مورتي أن يبدل أموال البنك بالكعك. |
O hâlde Gregory'nin fikrini değiştirmesini sağla. | Open Subtitles | -{\pos(190,220)}.إذًا اجعل (غريغوري) يبدل رأيه |
Bunu sonsuza kadar yapamam. Artık birinin adını değiştirmem lazım. | Open Subtitles | لا أستطيع تكرار هذا إلى الأبد أريد أحدهما أن يبدل إسمه |
Fikrimi değiştirmem için bir şey mi yapacaksın? | Open Subtitles | هل ستفعل ما يبدل رأيي ؟ |
Yanisi işini bırakmak yada eşinden ayrılmak gibi... hayatını değiştiren, bazı çılgınca şeyleri yapmayı unutacaksın. | Open Subtitles | لذا كان علي تناسي القيام بشيء مجنون من شأنه أن يبدل حياتي مثل استقالتي من عملي أو هجري لزوجتي |
Pekala anne ile koltukları değiştiren ilk kişi | Open Subtitles | حسناً، اول من يبدل المقاعد مع مقعد الوالدة سيحصل على مشروب مجاني |
Vites değiştirirken elini rahibenin dizine koymuş. | Open Subtitles | وبينما هو يبدل التروس، وضع يدهعلىركبةالراهبة.. |
Ampul değiştirirken oldu yani. | Open Subtitles | هذا ما كان يفعله يبدل المصباح |