pek çok kişiden gelmiş gibi görünüyor, ve tamamen bir sıvıyla bozulmuş | Open Subtitles | كما قال الرجل يبدو أنها دماء عدة أشخاص تحللت كلياً بواسطة سائل |
Bu yüzden çok fazla tepki mesajı almış gibi görünüyor. | Open Subtitles | و يبدو أنها تلقت الكثير من رسائل الكراهية بسبب هذا |
Görünüşe göre bir rögara çıkıyor. Bu kanalizasyon hattının nereye çıktığını bulabilir misin? | Open Subtitles | يبدو أنها تؤدي إلى مصرف العواصف أيمكنكِ اكتشاف إلى أين يؤدي الصرف الصحي؟ |
Görünüşe göre her şeyini far şirketine yatırmış. | Open Subtitles | يبدو أنها قد وضعت كل شئ فى شركة المصابيح |
İyi bir jeolojik örnek ve bir çarpma kraterine benziyor. | Open Subtitles | نجمع العينات الجيولوجيه مما يبدو أنها فوهه ناتجه من إصطدام |
Sanırım kaynağı ve gizemi çözülmesi gereken başka bir anomali ile karşı karşıyayız. | Open Subtitles | لكن يبدو أنها حالة شاذة أخرى يبقى سرها وأصلها الغرض الوحيد لهذه اللجنة. |
Galiba 911'i aramadan birkaç saat önce kalp krizi geçirmiş. | Open Subtitles | يبدو أنها أصيبت بنوبة قلبية قبل ساعات من إتصالها بالطورائ |
Göremiyorum bile. Çok fazla kan var. Kaburgasının aşağısından girmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا يمكنني الرؤية، هناك المزيد من الدم يبدو أنها تحت ضلع صدره |
Bir çeşit ayrışmamış hafıza bankası sebebiyle krize giriyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنها ينزف من خلال من بعض البنوك الذاكرة غير المخصصة. |
Onun başkasıyla olması beni geriyor ama sana çoktan alışmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | أتوتر من تواجدها مع أشخاص آخرين ولكن يبدو أنها ارتاحت لك بالفعل |
Kumandaya basmakla çok ilgilenmiyor gibi görünüyor. | TED | لا يبدو أنها مهتمة بالضغط على جهاز التحكم. |
Hiçbir yol yok gibi görünüyor,ne içeri,ne dışarı | Open Subtitles | يبدو أنها غير ملحومه لا طريق للدخول، لا طريق للخروج |
- Görünüşe göre kız bayağı seyirci çekmiş, değil mi? | Open Subtitles | يبدو أنها جذبت جمهوراً كبيراً أليس كذلك؟ بالتأكيد |
Gayet iyi. Sadece 4 kez aradı ama Görünüşe göre zamanında bitecek. | Open Subtitles | إنها بخير, اتصلت 4 مرات يبدو أنها سنتمكن من إنهاء العمل فى الوقت المناسب. |
Çünkü aldığım enerji sinyalleri Görünüşe göre ondan geliyor. | Open Subtitles | لأن قراءات الطاقة التي أتلقاها يبدو أنها تأتي من هنا |
Babanız bana hiç söylemedi. Sizden oldukça hoşlanmışa benziyor, değil mi? | Open Subtitles | لم يخبرني والدك أبدًا لكن يبدو أنها مُعجبة بك، أليس كذلك؟ |
Narkotikçiler ve muhbirlerden oluşup ispiyon akışı sağlayan bir kurula benziyor. | Open Subtitles | يبدو أنها لجنة من مكافحي المخدرات و الواشين تتولى أمور الوِشاية |
Sanırım Frank Sinatra'dan hoşlandığını söylemiş. | Open Subtitles | يبدو أنها قالت بأنها معجبة بفرانك سيناترا |
Amy ise kendini Karma'ya çok kaptırdı Galiba ve dün gece onu sevdiğini söylemiş ve Karma onu reddetmiş. | Open Subtitles | أيمي متعلقة جدًا بكارما، تقريبًا هي كالخبز المعقود. على ما يبدو أنها اعترفت لكارما بحبها الليلة الماضية، وكارما رفضتها. |
Neden yedi küçük sandalye var? Yedi küçük çocuk olmalı... | Open Subtitles | ماهذا، يوجد سبعة مقاعد صغيرة يبدو أنها لسبعة أطفال صغار |
Fakat senin için bir şeyi var gibi gözüküyor, değil mi? | Open Subtitles | ولكن, آه.. يبدو أنها تُكِن مشاعر لك, أليس كذلك؟ |
Şu anda etrafına bakıyor, Sanki bir şey istiyor gibi. | Open Subtitles | انها تنظر حولها .. يبدو أنها تبحث عن شيء ما |
Anlaşılan sana karşı kini yok. | Open Subtitles | أنت محظوظ. يبدو أنها لا تحمل لك أي ضغينة |
Gördüğümüz sinkroton radyasyonunun oluşması için düzlemde çok sayıda yüksek enerji elektronu olması gerektiğini biliyoruz ve bunların süper nova kalıntılarından oluştuğunu düşünüyoruz fakat yeterince yok gibi duruyor. | TED | نحن نعلم أن هناك الكثير من الإلكترونات ذات الطاقة المرتفعة في المستوى التي تنتج التردد السينكروني الذي نراه، ونعتقد أنها تنتج عن المستعرات النجمية، ولكن يبدو أنها ليست كافية. |
Belli ki okuldan sonra yarım gün çalıştığı bardan eve dönüyormuş. | Open Subtitles | يبدو أنها كانت بطريقها للبيت من بار عملت به جزئياً بعد التعليم. |