Et kurumuş ve leşçiller ona hiç dokunmamış gibi görünüyor. | Open Subtitles | اللحم مجفف و يبدو إنه لم يمس من قبل الفطريات |
Havuzda küçük kızını görüp paniklemiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو إنه رأى فتاته الصغيرة في حوض السباحة و مذعورة. |
- Yerine bakılırsa düşerken kafasını bu demirlerden birine çarpmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | إستناداً على المكان يبدو إنه صدم رأسه في إحدى تلك الحواجز عندما سقط |
Dünyanın en iri etobur hayvanı olabilir ama Görünüşe göre açlıktan dolayı oldukça zayıf düşmüş durumda. | Open Subtitles | قد يكون أحد أكبر الكائنات المفترسة على الأرض و لكن يبدو إنه قد قابل نداً له و الجوع ما يزال يقرصه بشدة |
Görünüşe göre, askerlikten ihraç edilmiş. | Open Subtitles | على ما يبدو إنه سُرّح بشكل غير مشرّف نعم، حقا. |
Bu adamı atmak mı istiyorsun? Balkona gel. Zorla gelmiş gibi görünmesini sağla. | Open Subtitles | أجعل الأمر يبدو إنه جاء إلينا، وأنت قتلته دفاعاً عن النفس. |
Neredeyse bütün sıradağları dümdüz etmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو إنه كان على وشك تفجير سلسلة الجبال. |
Tüm bunlardan özel bir zevk alıyor gibi görünüyor, değil mi Catherine? | Open Subtitles | يبدو إنه يرى شيئاً مبهجاً في كل هذا |
Ama burada elektrik hattı var gibi görünüyor. | Open Subtitles | و بالأعلى يبدو إنه برج خط للطاقة |
Apandisit gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو إنه مصاب بإلتهاب الزائدة الدوديـه |
Ülkenin geleceği ve nükleer silahlarının kontrolü sağ kalanları öldüren iktidar tarafından kararlaştırılmamış gibi görünüyor. | Open Subtitles | مستقبل البلاد و السيطرة على برنامجها النووي* *يبدو إنه غير مؤكد بعد الفراغ الذي خلق بقتل البقية |
Evet, zor gibi görünüyor ama halletmişsiniz! | Open Subtitles | أجل، يبدو إنه أمر صعب لكن يُمكنكم تجاوزه! |
O yapmazsa 'Ve kahretsin Gerçek bir anlaşma gibi görünüyor. ' | Open Subtitles | اللعنه هو يبدو إنه الشخص المنشود |
Şu anda bizim ışıklarımıza etki ediyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو إنه يؤثر على تيار الكهرباء لدينا |
Gerçi bunun dışında fena değil gibi görünüyor değil mi? | Open Subtitles | لكنه يبدو إنه على مايرام صحيح؟ عدا ذلك |
Tehlikeli bir iş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو إنه عمل خطر |
Parmağını kaybetmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو إنه فقد إصبع. |
Görünüşe göre Felluce'de, bir konvoy dolusu isyancıya karşı tek başına savaşmış. | Open Subtitles | على ما يبدو إنه قاتل بمفرده قافلة من المتمردين في الفلوجة |
Görünüşe göre bana ayak bağı olmamak için gitti. | Open Subtitles | . يبدو إنه رحل بسبب إنه لا يريد أن يربط كاحلي |
Görünüşe göre o da şanslı mendilini yanında getirmiş. | Open Subtitles | يبدو إنه يحظى بمنديل المانح للحظ الجيد هُناك. |
Bu adamı atmak mı istiyorsun? Balkona gel. Zorla gelmiş gibi görünmesini sağla. | Open Subtitles | أجعل الأمر يبدو إنه جاء إلينا، وأنت قتلته دفاعاً عن النفس. |