Bebek iyi görünmüyor. Anne üzerindeki çalışmalar nasıl gidiyor? | Open Subtitles | الطفل لا يبدو في حالة جيدة كيف هي حالتنا مع الأم؟ |
Endişeli bile görünmüyor. Sanki otobüs bekliyor. | Open Subtitles | إنه لا يبدو في حالة قلق مطلقا كما لو أنه ينتظر في الحافلة |
Durum pek iyi görünmüyor dostum. | Open Subtitles | هو لا يبدو في حالة جيّدة، مكان |
- Yaşlı adam kim? Bu, Jack Sylvane'in günümüzde olması gereken görünüşe dair bilgisayarın çizdiği bir simülasyon. | Open Subtitles | هذهِ محاكاة لوجه (جاك سيلفين)، كما يُفترض أن يبدو في يومنا. |
Bu, Jack Sylvane'in günümüzde olması gereken görünüşe dair bilgisayarın çizdiği bir simülasyon. | Open Subtitles | هذهِ محاكاة لوجه (جاك سيلفين)، كما يُفترض أن يبدو في يومنا. |
Burda motorun neye benzediğini görüyoruz. Gerçek hayatta nasıl gözüküyor, göstereyim. | TED | وهذا هو شكل المحرك دعوني أريكم كيف يبدو في الحقيقة |
Güzel, değil mi? İyi görünmüyor mu? | Open Subtitles | الذي يبدو في حالة جيّدة، أليس كذلك؟ |
İyi görünmüyor. Bu haplardan insanlara bahsetmeliyiz. | Open Subtitles | كشفت على أخيكِ، لا يبدو في حالةٍ جيدة |
Hey, durumu hiç iyi görünmüyor, doktor! | Open Subtitles | لا يبدو في حالة جيّدة، أيّها الطبيب |
Komada. Pek iyi görünmüyor. | Open Subtitles | إنه في غيبوبة , لا يبدو في حال جيد |
İşler benim açımdan iyi görünmüyor, değil mi? | Open Subtitles | هذا لا يبدو في صالحي، صحيح؟ |
İyi görünmüyor. | Open Subtitles | إنه لا يبدو في حالة جيّدة |
Fena görünmüyor. | Open Subtitles | يبدو في حالة جيّدة. |
İyi görünmüyor, efendim. | Open Subtitles | لا يبدو في حالة جيّدة، سيد |
Krauss, Dr. Krauss, efendim, küçük ispiyoncumuz pek iyi görünmüyor. | Open Subtitles | سيد (كراوس)؟ دكتور (كراوس) ، سيدي مصدر معلوماتنا الصغير هنا لا يبدو في أفضل حال |
Umarım, çünkü sadece biz ve Polaskis ailesinin Meksika dalgasını yapması çok saçma gözüküyor. | Open Subtitles | ،أأمل ذلك لأن الأمر يبدو في غاية الغباء أن نكون نحن فقط و البولنديون نقوم بالتلويح |
Cehennemden çıkmış gibi gözüküyor. Ona orada yemek vermiyorlar mı? | Open Subtitles | يبدو في حالٍ مزرية أيطعموه في السجن؟ |