Yıllardır antika sattığını iddia etti ama bir tane bile satmadı. | Open Subtitles | يدعى بيع التحف ولكن لم يبع تحفه واحده بعد |
Senin baban hiç bir zaman Oshkosh da bin satmadı. | Open Subtitles | . " لم يبع والدك ألف قطعة في " أشكاش |
Son gün Juanita 40 tane satarken, M.J. hiç satmadı. | Open Subtitles | حتى اليوم الأخير ، عندما باعت "خوانيتا" 40 قطعة ولم يبع "إم جاي" شيئاً |
Alo. Bluz satan bir adamla görüşebilir miyim? | Open Subtitles | هل استطيع مكالمه الرجل الذي يبع الملابس؟ |
Bilmiyoruz ama Joubert'e pembe elması satan o değildi. | Open Subtitles | -لا نعلم، لكنّه لمْ يبع تلك الألماسة الورديّة لـ(جوبيرت ). |
Antika sattığını söylüyor ama aslında hiç satmamış. | Open Subtitles | يدعى بيع التحف ولكن لم يبع تحفه واحده بعد |
Burada arazisini satmayan tek kişisiniz. | Open Subtitles | أنتِ الشخص الوحيد هنا الذي لم يبع |
Ama yine satmadı. | Open Subtitles | هذا الرجل لم يبع |
- Ted Sallis satmadı. | Open Subtitles | -تيد سيلس لم يبع |
Ama o Bellmiere eseri satmadı. | Open Subtitles | لكنّه لمْ يبع قطعة (بيلمير). |
Bilmiyoruz ama Joubert'e pembe elması satan o değildi. | Open Subtitles | -لا نعلم، لكنّه لمْ يبع تلك الألماسة الورديّة لـ(جوبيرت ). |
Daley, Chicago'nun parkmetre haklarını satmamış mıydı? | Open Subtitles | ألم يبع (ديلي) روح شيكاغو لعدادات المواقف؟ |
Yerini satmayan bir tek o var. | Open Subtitles | انه الوحيد الذي لم يبع موقعه |