Bütün dansçılar ayakta kalmak ve her zaman dans etmek zorunda. | Open Subtitles | كل الراقصين يجب ان يبقوا على اقدامهم و يرقصون طوال الوقت. |
Kızlar, annelerinin rahmindeyken bile, içgüdüsel olarak, hayatta kalmak için birbirlerine sımsıkı tutunmaları gerektiğini biliyorlardı. | Open Subtitles | الفتيات ، حتى في رحم أمهاتهم عرفوا بالغريزة أنهم لكى يبقوا على قيد الحياة يجب عليهم التمسك ببعضهم البعض |
Doğru, fakat klonların görevlerini tamamlamalarının ne kadar süreceğini bilmediğimiz için bağlantıda kalmak daha ihtiyatlı olacak. | Open Subtitles | لكن منذ أن ليس لدينا أي طريقة لمعرفة كم من الوقت يستغرق الأستنساخ لإتمام مهامهم فمن الحكمة أن يبقوا على أتصال |
Bakulular gezegende kalmak istiyorlarsa kalsınlar. | Open Subtitles | قوم "باكو" سوف يبقوا على الكوكب. دعهم. |