ويكيبيديا

    "يتألف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • oluşan
        
    • oluşuyor
        
    • meydana
        
    • Sadece takım
        
    • oluşuyordu
        
    MI6 pürüzsüz Cambridge mezunlarından oluşan bir eski dostlar kulübü gibidir. Open Subtitles الجهاز البريطاني عبارة عن نادي للفتيان القدامى يتألف من عصارة قوية
    Asla kovmadığım, asla işe almadığım 9.000 kişiden oluşan bir ekibimiz var. Birden ortaya çıkıp çalışmaya başladılar ve haberim bile yoktu. TED لدينا فريق عمل يتألف من 9 آلاف شخص لم يتم تعيينهم قط، ولا أطردهم من العمل أبدًا
    Bu kumandan. Uzmanlardan oluşan seçkin bir takım oluşturdu. Open Subtitles هذا هو القائد الاعلى ,هو شخص بسيط و يقود فريق من المتخصصون يتألف من
    Bugün size bahsettiğim şey DNA'mız aslında iki bileşenden, iki bilgi katmanından oluşuyor. TED إذًا ما أخبرتكم به اليوم هو: أن حمضنا النووي يتألف من عنصرين، طبقتين من المعلومات.
    Kısaltma, ufak bir özetten ve hangi konudan geldiğini belirten bir ikondan oluşuyor. TED و كل ملخص يتألف فقط من موجز ورمزا للدلالة على الموضوع الذي اشتق منه.
    O kötü sihirden meydana gelmiştir... ve onun ölümcül arzularıyla harap olmuş... kara boyutta hüküm sürer. Open Subtitles إنه يتألف من سحر فاسد، ويسكن في البعد المظلم، يستهلك العالم بواسطة شهيته الوحشية
    Sadece takım çalışması ve eski usül araştırma çalışmalarıyla geçirilen uzun saatler. Open Subtitles يتألف من ساعات طويلة من أعمال تحقيق ذي طراز قديم جيّدة.
    İşte komşu olasılık bütün bunlardan oluşuyordu. TED لذا يتألف القريب الممكن من كل تلك الأشياء.
    Bütün teknik işleri kızım hallediyor ve iki kadından oluşan bir temizlik ekibim var Open Subtitles ابنتي تتولى كل الأمور التقنية ولدي قسم للتنظيف يتألف من امراتين
    Karbon ve sülfürü potasyum, nitrojen ve oksijenden oluşan bir bileşik olan güherçile ile bir araya getiriyor. Open Subtitles أدمج الكربون والكبريت بملح صخري، مركب يتألف من البوتاسيوم والنيتروجين والأوكسجين.
    Elit sınıfa ait 600 erkekten oluşan ve yetkileri nesillerden nesillere aktarılan Open Subtitles كان يتألف من 600 رجل من طبقة صفوة المجتمع و مع تناقل مقاعد المجلس على مدار الاجيال
    Mahkeme için sorulardan oluşan metnin son hali hazırlanmıştı bu metni oluşturanlar ise Başsavcı, adli amir vb. kişilerdi sorular listelenmiş ve verdiğiniz cevaplar, bir bir yazılmıştı. Open Subtitles كان النص النهائي المُعدّ للمحاكمة يتألف من أسئلة يضعها (الجنرال (أتورني ورئيس المحكمة وهلم جرّا
    - Benden oluşan bir ordu. Open Subtitles -جيش يتألف مني.
    Bildiğiniz üzere, Nişan, 25 tane asil ve cesur şovalye ile onların egemenlerinden oluşuyor. Open Subtitles وكما تعلم, فان النظام يتألف من خمسة وعشرون فارسا نبيلا وشجاعا من ذوي السيادة
    Doktor "Sis" olarak adlandırıyor. Milyonlarca mikroskobik robottan oluşuyor. Open Subtitles الدكتورة تدعوه الضباب , يتألف منالملايينمن الروبورتاتالمجهرية.
    Bu fosil, hala birkaç omurganın bağlı olduğu bir kafatasından oluşuyor. Open Subtitles يتألف من جمجمة مع فقرات قليلة لا تزال معلقة
    Vücutlarımızı oluşturan atomlar bile, ve çevremizdeki fiziksel dünya çoğu itibariyle "boş uzay"dan meydana gelir. Open Subtitles حتى الذرات التي تشكل أجسامنا والعالم المادي من حولنا يتألف معظمه من المساحة الفارغة
    Sadece takım çalışması ve eski usül araştırma çalışmalarıyla geçirilen uzun saatlerden ibaret. Open Subtitles يتألف من ساعات طويلة من أعمال تحقيق ذي طراز قديم جيّدة.
    Bu yüzden, evren atomaltı parçacıkların girdabından oluşuyordu. TED بدلاً من ذلك، كان الكون يتألف من بحر من المواد دون الذرية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد