ويكيبيديا

    "يتألم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • acı
        
    • ağrısı
        
    • canı
        
    • yaralı
        
    • acıyor
        
    • incinir
        
    • sızlıyor
        
    • hurts
        
    • acısını
        
    • yanıyor
        
    • ağrıyor
        
    • incindiğini
        
    • inciniyor
        
    Güzel olan yanı mahkumun başı uçurulduğunda acı duymuyor olması. Open Subtitles من الجيد أن المرء لا يتألم طويلا عندما تُقطع الرأس
    Biliyor musun, ben hayvanların acı çektiğini görmekten nefret ediyorum. Open Subtitles أنت تعلم, أنا لاأحب أن أرى اى حيوان مسكين يتألم.
    Ne derler bilirsin. İkizlerden biri acı çekince, diğeri hissedermiş. Open Subtitles أتعلم قول الناس بأن التوائم يشعرون ببعضهم حين يتألم أحدهم؟
    - Hastam daha yeni Pectus Excavatumu için ameliyat edilmişti ve ağrısı çok şiddetliydi. Open Subtitles بشدة يتألم وهو قمعيّ, صدر جراحة أجرى قد الطفل هذا ولكن
    Belli ki, canı çok yanıyor. Open Subtitles ، أعني من الواضح أنّه يتألم وأعتقد أنّه سيكون من اللطـف
    Parkinson ve pankreatit hastalığından muzdaripti, ve çocuk olarak, kahramanımı bu kadar acı çekerken izlemek çok zordu. TED لقد عانى من الشلل الرعاش والتهاب البنكرياس، وكطفلة، كان من الصعب علي مشاهدة بطلي يتألم كثيراً.
    "İçimizden birinin çok acı çekmesindense hepimizin birazcık acı çekmesi daha iyidir." dedi ve moral yukarı fırladı. TED فقد قال، سيكون من الأفضل أن نتألم كلنا قليلا على أن يتألم بعض منا بشكل كبير، فارتفعت معنويات الموظفين.
    O kadar kahredici bir acı içindeydi ki küçücük bir hareket bile dayanılmazdı. TED كان يتألم بشدة حتى أنّ أقلّ حركة كانت لا تُحتمل،
    Biri acı çekmeliydi. O da payına düşen acıyı üstlendi. Open Subtitles شخصٌ يحب أن يتألم, لا في سبيل شخص اخر, وإنما يريد أن يتألم وكفى
    1 3 yaşındaki o oğlan hala büyük acı içinde. Open Subtitles هذا الصبي ذو ال13 عام لا زال يتألم كثيرا
    Sanırım acı çekiyordu çünkü kendi kendine mırıldanıyor ve çok vahşi görünüyordu. Open Subtitles أظن أنه كان يتألم بشدّة لأنه بدا متوحشاً جداً
    kendimi acı duyan başkalarının yerine koyup onların duygularını anlayabilirim. Open Subtitles سأقدر حينها من معرفة ما يتألم منه الأخرون؟
    Burada acı çeken sen misin? Seni seçtiklerine inanamıyorum. Open Subtitles أنت الشخص الذي يتألم هنا أنا لا أصدق أنهم إختاروك
    Dostunun dediklerini duydum. Babası çok acı çekiyor olmalı. Open Subtitles سمعت كلام صديقك لا بد أن أباه يتألم للغاية
    - Hastam daha yeni Pectus Excavatumu için ameliyat edilmişti ve ağrısı çok şiddetliydi. Open Subtitles ولكن هذا الطفل قد أجرى جراحة صدر قمعيّ, وهو يتألم بشدة
    Şu anda çok fazla ağrısı var. Birkaç saat daha onu burada tutmak zorundayız. Open Subtitles إنه يتألم لذلك لن نستطيع إخراجه قبل عدة ساعات
    Şu bacağının üstüne bastırın ki ben kımıldatınca canı yanmasın hayvanın. Open Subtitles اضغطي على القدم هنا، كي لا يتألم عندما أقوم بتحريكه
    Müvekkilim yaralı ve hala aşık. Bu yüzden kadın ondan davacı oluyor. Open Subtitles هو يتألم , وهو مازال فى الحب ولذلك هى تقاضية
    Şey, yutkunurken boğazı acıyor özellikle portakal suyu içerken. Open Subtitles يتألم عند الابتلاع وخاصة عندما يشرب عصير برتقال.
    Biliyorum, biri incinir. Yen'in söylendiğini duyamayacaksın. Open Subtitles اعلم شخص ما يتأذى انت لم تسمع ين وهو يتألم
    Demek istediğin, oğlumun ilk Cadıla Bayramı'nı kaçırdım ve kalbim göğsümün içinde sızlıyor, ama bilirsin, bu hiçbir şey ifade etmez. Open Subtitles , فاتني اول عيد قديسين لابني , و قلبي يتألم في صدري . . لكن
    Everybody hurts Open Subtitles " كل شخص يتألم "
    Hasta çok acı çekiyor. acısını durdurabilirim ve durduracağım. Open Subtitles لأن المريض يتألم بشدة، ولديّ القدرة على إيقاف ذلك الألم، لذا هذا ما سأفعل
    Kalbin sızlıyor, başın ağrıyor odaklanamıyorsun değil mi? Open Subtitles وقلبك يتألم وكذلك رأسك ومن الصعب أن تُركز، صحيح؟
    İncindiğini görmek istemem ama onun da daha fazla incinmesini istemiyorum, anlıyor musun? Open Subtitles لا أريد أن أراكم تتأذون و لا أريده أن يتألم مرة أخرى أيضاً
    Herkes inciniyor. TED الجميع يتألم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد