ويكيبيديا

    "يتاجر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ticareti
        
    • satıyor
        
    • uyuşturucu
        
    • satıyordu
        
    • takas
        
    • satar
        
    • uğraşıyor
        
    • silah
        
    • sattığını
        
    • dağıtıyor
        
    • iş yapıyor
        
    uyuşturucu ticareti yapıyor, yani malını çaldığım... ve işine taş koyduğum söylenebilir. Open Subtitles إنه يتاجر بالمخدرات لذا أظن أن بإمكاني القول أني قد سرقت ممتلكاته وأفسدت له أعماله
    Bazıları mal satıyor, bazıları düzüşüyor Open Subtitles ♪ بعضهم يتاجر بالمخدرات , و بعضهم يقوم بأعمال العصابات ♪
    Michael Carr'a ait konutta uyuşturucu satıldığına dair ihbar aldık. Open Subtitles معلومات وصلت إلينا أنا مايكل كار صاحب هذا المنزل يتاجر بالمخدرات
    - Paraya ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Satmıyorduysa belki satıyordu. Open Subtitles حسناً، نعرف أنّه كان بحاجة إلى المال إذا لم يكن يتعاطى، فربّما كان يتاجر
    Nasıl bir insan bir gemiyle bir hayatı takas eder? Open Subtitles أي نوع من البشر هذا الذي يتاجر برجل مقابل سفينة
    Kötü insanlara uyuşturucu ve silah satar. Open Subtitles يتاجر في المخدرات والسلاح وله نفوذ وإتصالات مع أفراد غاية في الخطورة
    Oğlun, otlarla uğraşıyor. O yüzden canına okudular. Open Subtitles ابنك يتاجر في المخدرات ولهذا بُرّح ضربًا
    Beyaz kadın ticareti, uyuşturucu ticareti, silah ticareti yapar. Open Subtitles يتاجر بالرقيق الأبيض والمخدرات، والأسلحة
    İpek Yolu boyunca taşınan ipeğin son durağı burasıdır ve bugün bile hala ticareti yapılmaktadır. Open Subtitles الحرير الذي سافر على طول الطريق الحريري إنتهى هنا حيث انه ما زال يتاجر بها اليوم
    Ellerini hiç kirletmeden savaş ticareti yapan bir asalaksın seni de ailenin silahlarını satın alarak bu ülke zengin etti. Open Subtitles أنتِ كطفيلي يتاجر في هذه الحرب من دون أن تتوسخ يداكِ و هذا البلد جعلك غنية
    Senatörleri ve ari hapishane ağalarını satıyor. Open Subtitles يتاجر بأعضاء المجلس وزعماء العصابات
    Darby başka nerede uyuşturucu ve kuku satıyor? Open Subtitles أين يتاجر " دوربي " بالمسحوق والعهر غير هذا ؟
    "Çalışanlarınızdan biri CIA ait bilgi mi satıyor?" dedim. Open Subtitles هل أحد موظفيك يتاجر بتخابرات الوكالة ؟
    Bu miktarda uyuşturucu taşıyan biri niye birkaç kuruşluk fiş numarası çeksin ki? Open Subtitles لماذا شخص يتاجر بمخدرات ذو ربح كبير قد يضيع وقته في احتيال ذو ربح بسيط؟
    Sokaklara uyuşturucu sattığına dair söylentiler var. Open Subtitles تفيد الشائعات بأنه يتاجر بالمخدرات في الشوارع، ألديك تعليق؟
    Bunu benden duymuş olmayın ama bence ek iş olarak hap satıyordu. Open Subtitles و أنت لم تسمع بهذا منى ولكنى أعتقد انه كان يتاجر فى المنشطات.
    Uyuşturucuları, temizlenmiş bağımlılara satıyordu. Open Subtitles إنه يتاجر بهم إنه يبيع المخدرات لمدمنين يتعافون
    İki defasında sizi su altında çalışan bir fenerle takas etmeye çalışan birine tapmak zorunda kalmak gibi bir şey. Open Subtitles في مناسبتين حاول ان يتاجر في مصباح يدوي تحت الماء
    düşük seviye ajanlar takas edilir. Cezalandırılmazlar. Open Subtitles العملاء منخفضوا المستوى يتاجر بهم، ليس بمقاضاتهم
    Karaciğer, böbrek gibi organları satar. Open Subtitles يتاجر بالأكباد, والكلى وأعضاء الجسم الأخرى.
    Çünkü dışarıda olan herkes bununla uğraşıyor. Open Subtitles لأن كُلّ شخصَ بالخارج يتاجر بها
    Bu işi yapmalısın ve mahkemeye, hiçbir şüpheye yer bırakmaksızın Hollywood toplumu içerisindeki bu saygıdeğer adamın kokain alıp sattığını göstermelisin. Open Subtitles تقوم بهذا ، ثم تذهب للمحكمة و تثبت بالدليل القاطع أن هذا الرجل المشهور في هوليوود يتاجر في الكوكايين
    Birisi gemide hap kaçakçılığı yapıyor ve şimdi de dağıtıyor. Open Subtitles شخص ما هرّب المخدرات للسفينة وهو الآن يتاجر بها
    Galiba üst düzey insanlarla iş yapıyor. Open Subtitles أعتقد إنه يتاجر مع الأشخاص ذات المستويات العالية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد