ويكيبيديا

    "يتاجرون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kaçakçılığı
        
    • ticareti yapıyorlar
        
    • satıyorlarmış
        
    • ticaret
        
    • satışı yapıyor
        
    İnsan kaçakçılığı için dahi, ürünlerinle başa çıkma yöntemin çok sert. Open Subtitles حتى لو كانوا "يتاجرون بالبشر طريقة تعاملهم معهنّ "كمنتجاتهم" خشنة للغاية
    Çalıntı Wesen eser kaçakçılığı yapıyorlarsa Wesen koleksiyoncularına bile yapışırlar. Open Subtitles انهم حتي يذهبون عقب جامعي التحف من الفيسن نفسهم لو أنهم يتاجرون في آثار الفيسن المسروقة
    İnsan ticareti yapıyorlar, genelde de fuhuş için. Open Subtitles إنهم يتاجرون فى البشر عادة من أجل الدعارة
    Bazı büyük moda evleri için köle ticareti yapıyorlar. Open Subtitles يتاجرون بالعبيد للعمل في دور الازياء الرائدة
    Git bak bakalım ne satıyorlarmış Bones. Open Subtitles أذهي و أنظري بماذا يتاجرون يا عظام ماذا ؟
    Batıdaki sayısız Creeler adına ticaret yapan doğu Cree halkı. Open Subtitles الذين يتاجرون نيابة عن أعداد لا تحصى من هنود الغرب
    Burada bazı tipler uyuşturucu satışı yapıyor, aralarına karışmak için de gay numarası yaptım. Open Subtitles بعض الرجال هنا كانوا يتاجرون بالمخدرات
    İçeride ilaç kaçakçılığı yapan eski salaklar. Open Subtitles موظفون قدامى، كانوا يقومون بخدمتهم. كانوا يتاجرون بالمخدرات في المستشفى ويعتقدون أن الإقناع هو الوسيلة الوحيدة للتعامل مع النزلاء.
    Kadın kaçakçılığı yapıyorlarsa niye onları öldürüyorlar? Open Subtitles ان كانوا يتاجرون بالفتيات لم سيقتلوهن؟
    İnsan kaçakçılığı yapıyorlar. Open Subtitles انهم يتاجرون بالناس
    Ama umut ticareti yapıyorlar. Open Subtitles حتى بمقابل سعر مرتفع ولكنهم يتاجرون بالأمال
    Los Angeles'ın sokak çeteleri artık çok uzak kentlerde uyuşturucu ticareti yapıyorlar. Open Subtitles عصابات شوارع عنيفون من (لوس أنجلوس) يتاجرون بالمخدرات الآن في مدن بعيدة عن مسقط رأسهم
    - Kadın ticareti yapıyorlar, Matt. Open Subtitles لكني لم أقترب بدرجة كافية إنهم يتاجرون بالفتيات , يا (مات) ـ
    Duyduğuma göre Hotshot'ta bastığımız metamfetamin laboratuvarında şimdi de V satıyorlarmış. Open Subtitles يُشاع في الشارع أن المختبر الذي داهمناه في (هوتشوت)، يتاجرون بدم المصاصين الآن
    Eskiden eski şehirde dükkânı olan tüccarlar şimdi içeride değil, sokaklarda ticaret yapıyorlar. TED التجار الذين كانوا يملكون محالا في سوق المدينة القديم أصبحوا الآن يتاجرون في أكواخ في الشوارع.
    Motosikletli bir serseri grubu Hendricks'in erkekler tuvaletinde mal satışı yapıyor. Open Subtitles حمقى في نادي دراجات نارية معين كانوا يتاجرون من مرحاض الرجال في (هندركس)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد