| Sanki aralarında konuşuyorlar gibi. | Open Subtitles | يبدو وكأنهم يتحدثون إلى بعضهم، أليس كذلك ؟ |
| Fakat görüş alanımın dışında olan biriyle konuşuyorlar. | Open Subtitles | ولكنهم يتحدثون إلى شخص خارج نطاقي |
| Polis burada ve herkesle konuşuyorlar. | Open Subtitles | الشرطة هنا و يتحدثون إلى الجميع. |
| Burada yeni sayılırım. Kral ile konuşan şu adamlar kim? | Open Subtitles | أنا جديد في هذا البلاط من هؤلاء الرجال الذين يتحدثون إلى الملك? |
| Soldado'lar dışardan kişilerle pek konuşmazlar. | Open Subtitles | جنود الأمة لا يتحدثون إلى الغرباء. |
| - Dışarıda jüri üyeleriyle konuşuyorlar. | Open Subtitles | هم في الخارج يتحدثون إلى المحلفين |
| Muhtemelen yerel halkla konuşuyorlar. | Open Subtitles | وربما يتحدثون إلى الجميع المحلي. |
| İş arkadaşlarım dışarıda. Şu Zancanelli denen adamla konuşuyorlar. | Open Subtitles | زملائي بالخارج يتحدثون إلى "شخصية (زانكانيللي)". |
| Takım yöneticisiyle konuşuyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتحدثون إلى مدير الفريق. |
| Denizaltı ile konuşuyorlar. | Open Subtitles | يتحدثون إلى اللجنة الفرعية. |
| Yarım saattir Singh'le konuşuyorlar. | Open Subtitles | يتحدثون إلى (سينغ) منذ نصف ساعة. |
| Lordumla bu şekilkde konuşan biri ölür. | Open Subtitles | من يتحدثون إلى مولاي بهذه الطريقة يموتون. |
| Eğer yönetim kurulu buraya gelir ve belli ki ilaçlarını almayı unutmuş... kuklalarla konuşan akıl hastası öğrencileri görürse işleri idare edemediğimi düşünürler. | Open Subtitles | لو أتو مجلس إدارة المدرسة هنا ورأوا طلاب مصابين بإنفصام الشخصية ويبدو أنهم مجانين يتحدثون إلى دمى .سيعتقدون بأنني لا أستطيع التعامل مع الأمور |
| Baskıya konuşan senin insanların. | Open Subtitles | -جماعتك هم الذين يتحدثون إلى الصحافة |
| Erkekler karılarıyla o şekilde konuşmazlar. | Open Subtitles | الرجال لا يتحدثون إلى زوجاتهم هكذا |
| Ergenler anne babalarıyla konuşmazlar. | Open Subtitles | المراهقون لا يتحدثون إلى آبائهم. |