ويكيبيديا

    "يتحدى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • meydan okuyor
        
    • karşı çıkan
        
    • meydan okuyan
        
    • meydan okur
        
    • kimliğimizi
        
    Bu hoşuma gidiyor çünkü bu bizim tasarımımıza, üretimimize ve hatta dağıtımımıza meydan okuyor. TED ويعجبني هذا لأنه يتحدى طريقة تصميمنا للأشياء، وبناءها وربما طريقة توزيعها.
    Bu yanmış,nasırlaşmış ten... ..sıcağa,soğuğa yıllara meydan okuyor.... Open Subtitles هذا الجلد, جلدك محترق, خشن يتحدى الحر, البرد, السنين
    Ama burada biri bu çocuklara oyun konusunda meydan okuyor. Open Subtitles ولكن هناك شخص ما يتحدى هؤلاء الأطفال في هذه المنطقة ليمارسوا اللعبة
    Sheldon bu iş için en kalifiye insan ve yer çekimine karşı çıkan memeler de bunu değiştirmeyecek. Open Subtitles شيلدون هو الأكثر تأهيلا للمنصب و لا يوجد صدر يتحدى الجاذبية يمكنه أن يغير ذلك
    Bilimin ideali, insanlığa meydan okuyan halidir. TED يكونُ العِلم في أفضل حالاته عندما يتحدى ليخدم البشرية.
    "Oğul babasına meydan okur ve sadece biri hayatta kalır." Open Subtitles عندما يتحدى الأبن الأب فلا يكون هناك سوى طريقة واحدة
    Diğer yandan, birisi kimliğimizi sorgulayabilir veya yansıma olarak kendimiz de sorguluyor olabiliriz. TED من جهة أخرى، ربما هناك شخص يتحدى هويتنا، أو، بعد تفكير، ربما نحن نتحدى أنفسنا.
    Bir şey olsun ya da olmasın insanlar birbirine her zaman meydan okuyor. Open Subtitles يتحدى الناس بعضهم لو حدث أي شيء أو لم يحدث سيد يب
    Maureen Delacroix güzelliği yüzlerce kâlbi kırmıştır ve hâlâ yerçekimine meydan okuyor. Open Subtitles مورين ديلاكروا الوجه، الذي كسر ألف قلب وذلك الحضن الذي لا يزال يتحدى الجاذبية
    Maureen Delacroix güzelliği yüzlerce kâlbi kırmıştır ve hâlâ yerçekimine meydan okuyor. Open Subtitles مورين ديلاكروا الوجه، الذي كسر ألف قلب وذلك الحضن الذي لا يزال يتحدى الجاذبية
    Hepsi de şok edici gerçeğe meydan okuyor. Open Subtitles كل يتحدى الحقيقة الصاعقة
    Herkese meydan okuyor. Open Subtitles إنّه يتحدى الجميع.
    Baban liderlik için meydan okuyor! Open Subtitles (ميجور) يتحدى والدك من أجل قيادة القطيع!
    Bir usta başka bir ustaya meydan okuyor. Open Subtitles مُعلم يتحدى مُعلم آخر.
    Efendi Ho ringe çıkıp benimle onuruyla savaşmanız için hepinize meydan okuyor. Open Subtitles سيّد (هو) سوف يتحدى أيّ منكم .بالتواجد على الحلبة ويقاتلني بشرف
    Simon'ın cinselliği kategorizasyon'a meydan okuyor. Open Subtitles الجنسية سيمونز "يتحدى التصنيف.
    Öğrenci ustaya meydan okuyor. Open Subtitles أووه التلميذ يتحدى المعلم
    Bildiğin gibi kendisi, Ekaterinburg'da bulunan Romanov kalıntılarının gerçek olduğuna dair Rusların iddiasına karşı çıkan biridir. Open Subtitles انه كذلك,بالطبع انا اعلم,يتحدى الادعاء الروسى اثار (رومانوف) التى وجدت بـ إيكاديرينبيرج)) موثوق بها))
    Evet, Chloe'nin yer çekimine meydan okuyan göğüslerinin yanında, mayo ile dikilen sen değilsin tabii. Open Subtitles انتِ لست التي ستقف في بزه سباحه بجانب كلوي هي وصدرها الذي يتحدى قوة الجاذبيه
    Zalim ve insan zekasına meydan okuyan alçak bir vampir olduğu söyleniyor. Open Subtitles يُقال عنه أنه قاسٍ مصاص دماء يتحدى منطق اليشر
    Daha eşit ülkelerde çok daha fazla ki bu da rekabete dayalı, sınıflara ayrılmış toplum yapısının daha yaratıcı ve yenilikçi olduğuna dair asırlık görüşe meydan okur. Open Subtitles الإبتكار : أعلى في البلاد الأكثر مساواة. وهذا يتحدى الفكرة القديمة أن المجتمع الطبقي التنافسي
    Yani çoğu zaman hiç kimse iyi insan kimliğimizi sorgulamaz ve kararlarımızın ahlaki çıkarımları hakkında çok fazla düşünmeyiz ve modelimiz, çoğunlukla gitgide daha az ahlaki davranışa doğru kıvrılıp gittiğimizi gösteriyor. TED لذا معظم الوقت، لا أحد يتحدى ذلك الجانب الجيد بداخلنا لذلك نحن لا نفكر كثيرًا في النتائج الأخلاقية لقرارتنا، وتُظهر نماذجنا أننا ننتقل بعد ذلك نحو سلوك أخلاقي أقل وأقل في معظم الأوقات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد