ويكيبيديا

    "يتخلى عن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • vazgeçmesi
        
    • terk
        
    • vazgeçip
        
    • vazgeçen
        
    • bırakıp
        
    • bırakmak
        
    • bırakmaz
        
    • vazgeçmez
        
    • vazgeçmeye
        
    • bırakmazdı
        
    • vazgeçmesini
        
    • arkada bırakılmaz
        
    Kasabadaki herkes onu bu delilikten vazgeçmesi için ikna etmeye çalışıyor, kütüphanesindeki göze çarpan kitapların bazılarını yakacak kadar ileri gidiyorlar. TED حاول كل الناس في قريته أن يقنعوه بأن يتخلى عن هوسه، حتى وصل بهم الأمر أن أحرقوا بعض الكتب المؤثرة من مكتبته الخاصة.
    Karısını terk etmeyeceği için mi işi bırakıyorsun? Open Subtitles سوف تتركين العمل فقط لأنه لم يتخلى عن زوجته؟
    Ama kendi tutkularından vazgeçip dünyanın geri kalanına odaklanmazsa, binlerce hayat tehlikeye girecek. Open Subtitles لكن حتى يتخلى عن رغباته الخاصة ويركز على بقية العالم حياة الآلاف على المحك
    Köpekler avdan vazgeçen sahiplerine sırtlarını dönerler! Open Subtitles بكل تأكيد لكن الكلاب ستتخلى عن سيدها الذي يتخلى عن طريدته
    Fakat istilacının, onun kontrolünü bırakıp bırakamayacağı sorusu orada duruyor. TED ولكن يبقى السؤال ما إذا كان المحتل قادرا على أن يتخلى عن سطوته
    Hayatının geri kalanı boyunca hizmet edebilecekken iki dönem sonunda başkanlığı bırakmak... Open Subtitles لا يتخلى عن الرئاسة إلا بعد ولايتين يريد أن يخدم لبقية حياته
    Albay bu işin peşini bırakmaz. Muhakkak tahkikat açacaktır. Open Subtitles العقيد لن يتخلى عن هذا الأمر كله وسيقوم بالتحقيق بالطبع
    Hiç kimse iyi bir sebebi olmadan pizza ve çörekten vazgeçmez. Open Subtitles لا أحد يتخلى عن البيتزا والفطائر بدون سبب وجيه
    Jordan'ın Başkanı olarak onu planından vazgeçmeye zorlamalısın. Open Subtitles كرئيس جوردان... يجب ان تجبره بأن يتخلى عن خطته.
    Aklı başında olan hiçbir erkek Ingrıd Bergman'ı bırakmazdı. Open Subtitles " لا أحد بعقل سليم يتخلى عن " إينجرين بيرمان
    Sadece diyorum ki birisine para için çocuğundan vazgeçmesini söylemek çok fazla para bile olsa... Open Subtitles أنا فقط أقول أن الطلب من شخصٍ ما أن يتخلى عن ابنه لأجل المال
    Gruptaki hiç kimse arkada bırakılmaz. Open Subtitles لا أحد يتخلى عن أحدٍ من الجمـاعة.
    İnsanın Tanrı için her şeyden vazgeçmesi gerektiği yazan bir kitap var mı? Open Subtitles هل هو مكتوب في أي كتاب أنه ينبغي على المرء أن يتخلى عن كل شيء لـ اجل الله؟
    Böyle belalı bir insanla uğraşmaktansa, aşkından vazgeçmesi en doğrusu. Open Subtitles أعتقد أنه من الأفضل أن يتخلى عن هذا . الحب بدلاً من الإحتكاك مع شخص من هذا القبيل
    Sadece karısını terk etmeyeceği için değil, bir sürü nedeni var. Open Subtitles لا,ليس فقط لأنه لم يتخلى عن زوجته. تركت العمل لأسباب عديدة. كان يتوجب عليّ فعل هذا.
    Yarım kalan bir iş yüzünden ruhu bedenini terk etmiyor olmalı. Open Subtitles لا بد أنّه شخص يرغب بعدم إنّهاء أجله إنّه لا يتخلى عن روحه
    Atomu, bütün tasvirlerinden vazgeçip sadece matematik kullanarak açıklamaya karar verdi. Open Subtitles لذا فقد قرر أن يتخلى عن كل التصورات لها و أن يصفها باستخدام الرياضيات البحتة وحدها
    Bir adamın seninle geçireceği ateşli bir hafta sonu konferansından vazgeçip havaalanına arkadaşını almaya gitmesine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أن أي رجل قد يتخلى عن عطلة نهاية أسبوع قذرة لإجتماع طوارىء معك لقد ذهب ليحضر صديقه من المطار
    Kızımı, hayallerinden çabucak vazgeçen bir erkeğe niye vereyim? Open Subtitles لم تظنني أترك ابنتي لرجل يتخلى عن أحلامه بسهولة؟
    Eğer evlenmek takım çalışmasıysa, neden her şeyden vazgeçen hep sensin? Open Subtitles اذا ارتبطت ستتعرض للمزيد من الجهد لماذا تكون أنت من يتخلى عن كل شئ ؟
    Bir baba tamamen normal kızını bırakıp yeni bir aileye kucak açamaz. Open Subtitles الأب لا يمكنه أن يتخلى عن ابنته المثالية جداً أن يستبدلها بعائلة جديدة
    Bir Jinyiwei için bırakmak diye bir şey yoktur. Open Subtitles "ولا يوجد أحد يتخلى عن العيش في " جينيوي
    Bana kalırsa aklı olan hiçbir zenci böyle bir kediyi başıboş bırakmaz. Open Subtitles يبدو لي أن لا زنجي غبي عاقل قد يتخلى عن قط كهذا بسهولة
    Fernand Mondego aptal da olsalar dostlarından vazgeçmez, intihar tehlikesi. Open Subtitles (فرناند مونديجو) لا يتخلى عن أصدقائه فى مواجهة أىّ خطر
    Önemli olan, prens, prensesi o kadar çok sevmiş ki tüm krallığından onun için vazgeçmeye hazırmış ama prenses onu reddetmiş. Open Subtitles الحقيقة انه احب تلك الاميرة جدا لدرجة انه كان مستعد ان يتخلى عن مملكته كلها لأجلها لكنها خذلته...
    Brett burada olsaydı arkadaşlarını aramayı bırakmazdı. Open Subtitles على الأقل إذا كان بريت هنا ، فانه لن يتخلى عن العثور على أصدقائه... .
    Yani sonuç olarak, âmâ bir adamın tek arkadaşından vazgeçmesini istiyorsun. Open Subtitles إذن الخلاصة... أنك تريد من رجل ضرير... أن يتخلى عن رفيقه الوحيد.
    Gruptaki hiç kimse arkada bırakılmaz. Open Subtitles لا أحد يتخلى عن أحدٍ من الجمـاعة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد