"يتعدى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• fazlası
• İzinsiz
• fazlasını
• aşıyor
• öte
• ötesinde

Yani adamın bencil bir piç olduğunu söyledim ama bu daha da fazlası.
أعني، لم اتوقع انك اناني لهذه الدرجة ، ولكن هذا يتعدى الحدود بكثير.

Hayır çünkü gerçek dünyada yürütücü işleve şekil ve renkleri ayırmaktan çok daha fazlası için ihtiyacı olacak.
لا، لأنها بحاجة إلى استعمال الوظيفة التنفيذية على أرض الواقع لتتمكن من إنجاز ما يتعدى التبديل بين الشكل واللون.

Bu yüzden, bu anın tadını çıkar, rüyanın tadını çıkar, çünkü senin açından, asla bundan daha fazlası olmayacak.
لذا فاستمتعي بهذه اللحظة استمتعي بحلمك لأنه بالنسبة لكِ لن يتعدى الأمر هذا

İzinsiz giriş yaptığını düşünen bir gecekonducu bir kampçıyı takip etmiş.
شخص معتوه كان يعيش في الغابة طاردَ شخص ما ظن انه يتعدى على أرضه

Bu topraklarımıza ilk izinsiz girişi değil.
إنها ليست المرة الأولى التي يتعدى فيها علينا

Muhafızlar, bu yüzükleri iradenin gücüyle dövdü. İrade, geri çekilmemizden daha fazlasını yapabilir.
لقد صنع الحراس هذه الخواتم من الإرادة، وبوسع الإرادة فعل ما يتعدى تأمين إنسحابنا.

Ben de özür dilerim ama o davranış sınırları aşıyor ve hoş görülemez.
..وأنا آسف لكن الفعل يتعدى الحدود ولا يُمكن احتماله

Bu iyi tüccarlık. Ama bundan öte bir şey mi var?
لكن هذا عمل جيد، مالم تعتقد أن الأمر يتعدى ذلك

Etiketten daha fazlası bu.
حسناً, إنما بالنسبة لي الأمر يتعدى المسميات

Sadece iyileşmiyor, bundan daha da fazlası.
ليس فقط أنها قد شُفيت بل يتعدى الأمر أكثر من ذلك

Onu sıradan bir el sıkışmasından daha fazlası için bekletiyordun.
كنت ممسكاً يدها ، لشيء يتعدى المُصافحة.

Bir ihanetten fazlası olduğunu düşünüyorsun bunun.
أنت تشعر أن الأمر يتعدى الخيانة

Fakat bu, bundan daha fazlası.
ولكن الأمر يتعدى ذلك.

Ama daha fazlası var. Beni izle.
ولكن الأمر يتعدى ذلك، إتبعني

İzinsiz giren olursa karşısında benle beyzbol sopasını bulur.
وأي شخص يتعدى عليها سيجدني وسيجد مضرب كرة البيسبول ليتعامل معهما

- İzinsiz mülküme girmişti. Uyarmıştık.
كان يتعدى على ممتلكاتي وقد تم تحذيره

Bir insana sevdiği birinin öldüğünü söylemek için odaya girdiğiniz zaman ezberlediğiniz maddelerden çok daha fazlasını yapmanız gerek.
عندما تدخل غرفة لإخبار شخص ما أن ذويه قد مات فإن هذا الأمر يتعدى بعض خطوات حفظتها

Çok daha fazlasını yapmaya uğraşıyor.
تحاول فعل ما يتعدى هذا بكثير

Umarım bana abi sevgisinden daha fazlasını sunarsın, ajan McGee.
آمل أن تقدم لها شيئ يتعدى الحب الأخوي (أيها العميل (ماكغي

Bu konu seni aşıyor.
الأمر يتعدى شخصكِ بمراحل كثيرة

Çok samimiler. Arkadaşlıktan öte bir şey olduğu kesin.
هذا حميم للغايه, لابد أن هناك ما يتعدى حدود الصداقة في هذا

Diş fırçasını kullanmanın ve çöpü atmamanın ötesinde bir şeyler olduğu kesin.
يبدو أنه يتعدى كونك استخدمت فرشاة أسنانها و أنك لا تخرج القمامة