Benim ne hissettiğim ve neden hissettiğimle de. Bu seninle alakalı. | Open Subtitles | هذا لا يتعلق بما أشعر أو لا أشعر به هذا يتعلق بك |
Ama bu, kızın geçmişi ile değil, şimdiki durumu ile alakalı... | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بما كانت عليه لكن بما هي عليه |
Söylediklerinle alakalı bir şey değil, ama zamanı geldi diye düşünüyorum. Neymiş o? | Open Subtitles | ،إنه شيء لا يتعلق بما تقوله ولكن الوقت مناسب الآن |
Yapacak, çözümleyecek çok şeyimiz var emeklilik alanında da, Konu emeklilik sonrasında insanların paralarıyla ne yaptığına geldiğinde. | TED | لدينا الكثير لفعله، الكثير لحله، كذلك في مجال التقاعد فيما يتعلق بما يفعل الأشخاص بأموالهم بعد التقاعد. |
Konu insanların ne düşündüğü değil. | Open Subtitles | حسنا، لا يتعلق بما يشعر به الآخرون. |
Mesele onların ne istediği değil, senin ne istediğin oğlum. | Open Subtitles | ياصاح، الامر لا يتعلق بما يردن وانما بما تريدة انت |
Mesele göremediklerinle ilgili değil. Mesele duyamadaklarınla ilgili. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بما لا تراه بل ما لا تسمعه |
Ancak affetmek doğru ya da yanlışla alakalı değil. | Open Subtitles | لكنّ الغفران لا يتعلق بما هو صائب أو صحيح |
Bu onun neler yaşadığıyla alakalı değil, görevle alakalı. | Open Subtitles | ـ أنها جيدة بالنسبة له ـ الأمر لا يتعلق بما قد مرّ به إنه يتعلق بالمُهمة |
- Onun söyledikleriyle alakalı değil, gördüklerimle alakalı. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بما قاله ، حسناً ؟ ـ إنه يتعلق بما رأيته ـ وما الذي رأيتيه ؟ |
Bu benim istememle alakalı değil, Oscar. Bu hastamızla ilgili. | Open Subtitles | "الأمرٌ لا يتعلق بي "أوسكار وإنّما يتعلق بما فيه صالحٌ للمريضِ |
Ama bu benimle alakalı değil. Oz için en iyisiyle ilgili. | Open Subtitles | بل يتعلق .بما هو الأفضل لـ (أوز) |
Konu bizim ne istediğimiz değil, Bayan Bennigan. | Open Subtitles | الامر لا يتعلق بما نريده سيدة بينيجان |
Konu Henderson'ların evinde olanlar mı? | Open Subtitles | هل هذا يتعلق بما حدث هناك ؟ |
Konu Bella için yapabileceğim şey değil, sana yapamayacağım şeydi Jack. | Open Subtitles | لم يكن الأمر يتعلق بما أستطيع فعله لأجل (بيلا) بل ما لم أستطع فعله به (جاك) |
Mesele onun tanıdığı değil, benim tanıdığım Rabbit. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بما يعرفه هو، بل بما أعرفهُ أنا. |
Mesele benim ne konuşmak istediğim değil. Mesele sen de istersen hangi konularda konuşmak istediğim. | Open Subtitles | إن الأمر لا يتعلق بما أريد الحديث عنه إنما بما أنت مستعد للحديث عنه إذا أردت |
Mesele ne yapıp yapmadığın değil. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بما فعلته أو لم تفعليه |