ويكيبيديا

    "يتعين علينا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zorundayız
        
    • kullanmalıyız
        
    • yapmamız
        
    Tarihimizi sadece yeniden kolonileştirmek değil Hegel'in olduğunu inkar ettiği düşünsel desteği tekrar inşa etmenin yollarını bulmak zorundayız. TED لا يتعين علينا إعادة استعمار تاريخنا، بل يتوجب علينا إيجاد طرق لإعادة بناء الوعي الفكري الذي أنكر هيغل وجوده.
    Siz hiçbir şeye saygı duymuyorsunuz, bu yüzden, ödün vermemek zorundayız. Open Subtitles أنتم لا تحترمون أي شيء لذا يتعين علينا اتخاذ موقف متشدد
    Saglıgın diger aşırı yönlerine kaçmamak için gerçekten de bir strateji oluşturmak zorundayız. TED يتعين علينا ان نضع استراتيجية حتى لا ننتقل إلى الطرف الآخر للصحة
    Eğer Toby Bunny için geri dönersek, babayla birlikte kalmak zorundayız. Open Subtitles لو عدنا لتوبي الأرنب , يتعين علينا البقاء مع والدك
    Pekala, yetkililerle iletişime geçtiğini düşünmeliyiz ve zamanımızı iyi bir şekilde kullanmalıyız. Open Subtitles يتعين علينا الافتراض بأنه اتصل بالسلطات لذا يجدر بنا تعجيل جدول مواعيدنا
    Bir sonraki yapmamız gereken şey, tüm yapıyı kontrol etmek ve düzenlemek. TED الشيء التالي الذي يتعين علينا القيام به، هو مراقبة وتنظيم الهيكل بأكمله.
    Ama senin için en iyi olanı yapmak zorundayız. Open Subtitles و لكن يتعين علينا القيام بما هو الأفضل بالنسبة لكى
    Sen ve Johan burada kalın. Bu bölgeyi kapatmak zorundayız. Open Subtitles أنت ويوهان أبقوا هنا يتعين علينا غلق هذا المجال
    Sanırım yakınlarda bir yerde ve onu bulmak zorundayız. Open Subtitles اعتقد انه ما من حولها وهنا يتعين علينا أن نجد له.
    Dinin hangi iman ve şartlarının, yeni kilisemize ve insanlarımıza daha uygun olacağına karar vermek zorundayız. Open Subtitles يتعين علينا أن نقرر ايهما افضل مقالات الايمان ام الوصايا لكنيستنا الجديدة شعبنا
    Ama seni kesip açmak zorundayız. Ameliyat bu. Open Subtitles لكن يتعين علينا شقّك إنّها عملية جراحيّة
    Müzakerede bulunmak zorunda değiliz şartları dikte etmek zorundayız. Open Subtitles ,لا يتعين علينا أن نتفاوض علينا أن نملي شروطنا
    Alçaktan uçmak zorunda olduğumuzdan uçağımızı yerde aramak zorundayız. Open Subtitles بسبب اضطرارنا إلى الطيران على ارتفاع منخفض يتعين علينا تفتيش طائرتنا على الأرض
    Ve krillerin tamamen yüzeye çıkmasını beklemek zorundayız. Open Subtitles وما يتعين علينا إنتظاره هو عندما يطلع قرديس البحر إلى السطح.
    Biyopsi yapmak zorundayız. Anlıyor musunuz? Open Subtitles يتعين علينا القيام به خزعة الآن.
    Neden itiraf etmek zorundayız ki? Open Subtitles مهلاً ، لمَ يتعين علينا قول الحقيقة؟
    Niçin bunu konuşmak zorundayız? Open Subtitles لماذا يتعين علينا ان نتحدث عنه؟
    Onunla savaşmak zorundayız. Open Subtitles يتعين علينا أن نحارب هذا الامر.
    Bunu yetkililere götürmek zorundayız. Open Subtitles يتعين علينا إرسالها إلى السلطات
    "Gün ışığını bir mum gibi kullanmalıyız. Tanrı'nın izniyle..." Open Subtitles يتعين علينا أن نضىء شمعة بالنهار لنشكر نعمة الله
    Bu kişisel bir şey değil, yapmamız gereken bir şey. Open Subtitles هذه ليست شخصية، هذا هو ما يتعين علينا القيام به.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد