"يتمّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yapıldığını
• edilen
• yapılır
• yapılması
• ediliyor
• yapılıyor
• ediliyorum
• edilmeden
• tarafından

dedim. Ve onlara birçok bilimsel araştırmanın da bu şekilde yapıldığını söyledim.
وشرحت لهم أنّ الكثير من البحوث العلمية يتمّ انجازها باستخدام هذا الأسلوب.

Her şey ayakta tedavi edilen hasta gibi halledilecek.
يمكن أن يتمّ الأمر كلّه بالعيادة الخارجيّة

İşte evladım bu böyle yapılır.
وهكذا يافتى ، يتمّ فعلها أهلاً بك في تامبا

Bu yüzden, aşırı derecede güçlü yeni tür bombaların yapılması gerekmektedir.
ولهذا قد يتمّ تشييد قنابل جديدة غاية في القوّة.

Tüm bina buradan kontrol ediliyor.
المبنى بأكمله يتمّ التحكم به من هذه الغرفة

Bu işin böyle yapılıyor olmasından hiç hoşlanmıyorum.
لا أحبّ الطريقة التي يتمّ التعامل بها في هذا

Takip mi ediliyorum?
هل يتمّ تتبّعي؟

Bana rotamız boyunca takip edilmeden, farklı yerlerde onu nasıl hackleyebileceğimden bahsetti.
أراني كيفيّة الاختراق من أماكن مختلفة بجانب المسار، بدون أن يتمّ تتبّعي.

Yetkililer tarafından sahte olduğu anlaşılacak 3 tane pasaport hazırlamanı istiyorum.
أريد ثلاثة جوازات سفر يتمّ حجزها بواسطة دائرة الهجرة والتجنيس كمُزوّرة.

Bugün bu gizem perdesini aralayıp işin nasıl yapıldığını öğreneceğiz.
حسناً ، اليوم سنأخذ نظرة خاطفة وراء الحجاب الخفي ، لنرى كيف يتمّ ذلك

Her şeyi yoluna koyduktan sonra sen ve ben herkese bu işin nasıl yapıldığını gösteririz.
بعدها ستستقر الأمور وعندها أنا وأنتِ سنري المدينة كيف يتمّ الأمر

Gemiyi kaçırdığı iddia edilen zanlının neden geri döndüğü ise hala açıklanmış değil.
لماذا قامت السفينة المزعومة بتغيير اتجاهها ؟ لم يتمّ توضيح ذلك الأمر

Bu gazda steril edilen şeyler normalde 36 saat havalandırılır.
يتمّ عادة تعقيم مُعظم الأشياء في هذا الغاز لـ 36 ساعة.

Geri kalan kısmı yüksek frekanslı işlem algoritmaları tarafından yapılır.
بينما الباقي يتمّ تنفيذه آليًا بواسطة خوارزميّة تداول ذات تردّدٍ عالٍ.

Ama bir hususi seçim ancak bir yetkili ölünce ya da görevden alınınca yapılır.
لكن يتمّ إجراء إنتخابات خاصّة فقط حينما يموت مُحتل المنصب أو يتمّ إزالته من منصبه.

Büyük bir çoğunluğu zaman kaybı olsa da gene de bir şekilde yapılması gerekiyor.
معظمه إهدار كليّ للوقت، ولكن يجب أن يتمّ رغم ذلك

Bunların çoğu gerçekten vakit kaybıdır ancak yine de yapılması gerekir.
معظمه إهدار كليّ للوقت، ولكن يجب أن يتمّ رغم ذلك

Bu dünya, Sword Art Online, ...tek bir sistem tarafından kontrol ediliyor.
هذا العالم "إس إي أو يتمّ التحكّم فيه بواسطة نظام واحد هائل

Şansa bakın ki bu işlemler de alt kattaki server'lardan yapılıyor.
كما يصدف، تلك التداولات يتمّ مُعالجتها في الخوادم بالطابق السُفلي.

Başım belada, tehdit ediliyorum.
إني في مأزق، و يتمّ تهديدي!

Burada bir kadının rahatsız edilmeden yemek yiyememesine üzüldüm.
متأسفة ، لا يمكن لسيدة أن تتناول طعامها هنا، دون أن يتمّ إزعاجها

Toplar elden teslim alınır ve loto komisyonu tarafından mühürlenmiş bir çantada gelir.
يتمّ تسليم الكُرات باليد ويُغلق عليها في حقائب مُغلقة من قبل لجنة اليانصيب.