ويكيبيديا

    "يثرثر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • konuşuyor
        
    • çenesi
        
    • durdu
        
    • gevezelik
        
    Ve şu Tinkles dangalağın teki. Çok fazla konuşuyor. Open Subtitles و تينكلز هذا, انه أحمق يثرثر و شعره يتساقط فى كل مكان
    Bildiğin bir şey mi var, yoksa o sadece konuşuyor mu? Open Subtitles هل تعلم شيئاً أم إنه يثرثر فحسب ؟
    Baban özel hayatımız hakkında ileri geri konuşuyor mu? Open Subtitles والدك كان يثرثر عن حياتنا الشخصية
    - çenesi bir an durmuyor. Open Subtitles بل يثرثر طوال الوقت، كالعجائز المسنّات
    Jackie taraftarlarının çenesi düştü yine. Open Subtitles فريق جاكي بدأ يثرثر الآن
    Radyo Noel şarkıları arasında eve gideceğimizi söyleyip durdu. Open Subtitles ذلك الراديو يثرثر بين أناشيد عيد الميلاد أننا سنعود للديار
    Size parmak uçlarıyla gevezelik eden Dominique Strauss-Kahn ile Obama'yı göstereceğim. TED سأعرض عليكم دومينيك ستراوس خان عندما كان مع أوباما الذي يثرثر بأصابعه.
    Pat, Essex'in altını üstüne getirip konuşuyor ve eğer bu duyulursa, boku yedin. Open Subtitles بات يثرثر في جميع أنحاء (ايسكس)َ و إذا أنقلب ذلك عليك ستكون تلك نهايتك
    Adam durmadan konuşuyor. Open Subtitles هذا الرجل يثرثر بلا توقف
    Babasının yerine, büyüklerinin aleyhine konuşuyor. Open Subtitles يثرثر أكثر من والده ويقاطع كلام الكبار {\pos(190,220)}
    Ona öyle dedim çünkü çok gereksiz konuşuyor. Open Subtitles -أقول هذا لأنه يثرثر كثيرًا فحسب
    Gonzales fazla konuşuyor. Open Subtitles (جونزالس) يثرثر كثيراً ، أليس كذلك ؟
    - Stinger fazla konuşuyor. - Doğru mu? Open Subtitles ـ (ستينغر) يثرثر كثيراً ـ هل هذا صحيح؟
    - Kara, hayır... - Çok konuşuyor ya. Open Subtitles كارا) لا تفعلي) انه يثرثر كثيراً
    - çenesi düşüktür. Open Subtitles - إنه يثرثر كثيراً
    Nabil'in çenesi çok düşük. Open Subtitles (نبيل) يثرثر كثيرا
    Nabil'in çenesi çok düşük. Open Subtitles (نبيل) يثرثر كثيرا
    Onca zaman boyunca 20. yüzyıldaki hayatını anlattı durdu keşke biraz ne dediğine kulak assaydım. Open Subtitles كل ذلك الوقت و كان يثرثر عن حياته في القرن العشرين لو أنني فقط أعرت القليل جداً من الإنتباه
    Gece boyunca "ara sevişcaklar" kelimesini bulduğu için övünüp durdu. Open Subtitles أمضى الليلة و هو يثرثر عن اختراعه لكلمة "آبي تيزرز"
    O da onların aynı kişiliğin iki yarısı olduklarını ve aynı şeyleri istediklerini ama bunları elde etme yöntemlerinin farklı olduğunu söyleyip durdu. Open Subtitles بعدها بدأ يثرثر عن كيف أنهما نصفين من نفس الشخص وتريدان الظفر بنفس الشيء، لكن بطريقتين مختلفتين.
    Cep telefonunda gevezelik edip bana doğru gelen bir şehirli genç var. Open Subtitles أمامي ثرثار يتجه نحوي، يثرثر على هاتفه
    Kasırga yaklaşırken telefonda gevezelik eden ben değilim! Open Subtitles أجل ليس أنا من كان يثرثر على الهاتف -قبل الإعصار المفترض

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد