Sana güveniyor. Ona yetiştiğimiz zaman yeterince yakınına gidip onu teslim alacaksın. | Open Subtitles | إنـّه يثق بكِ ، بمجرد أنّ ندنو منه ستقتربي منه و تخضعيه للأعتراف. |
O, Sana güveniyor gibi davranmıyor. | Open Subtitles | إنه لا يتصرف كما لو أنه يثق بكِ |
- Sana güveniyor Anne. | Open Subtitles | "إنه يثق بكِ "آن غادري فحسب |
Orada sana ihtiyacım var, Carolyn. Ryder sana güvenir. | Open Subtitles | أحتاجك هناك يا (كارولين) ـ ـ(رايدر) يثق بكِ |
Sen Altı'nın arkadaşısın. Altı sana güvenir. | Open Subtitles | أأنتِ صديقة (ستّة)، (ستّة) يثق بكِ |
Sana güvenmiyor. | Open Subtitles | لا يثق بكِ |
Aynı senin söylediğin gibi eğer Clark sana güveniyorsa bu benim için yeterlidir. | Open Subtitles | - حسنٌ، كما قلتِ .. طالما (كلارك) يثق بكِ فهذا يكفيني. |
Çünkü Sana güveniyor. | Open Subtitles | لأنه يثق بكِ |
Sana güveniyor. | Open Subtitles | إنّه يثق بكِ |
Sana güveniyor. | Open Subtitles | إنه يثق بكِ |
Çünkü Sana güveniyor. | Open Subtitles | لأنه يثق بكِ |
- Sana güveniyor Janice. | Open Subtitles | إنه يثق بكِ (جانيس) |
Stephen Sana güveniyor. | Open Subtitles | (ستيفن) يثق بكِ |
- Jason Sana güveniyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن (جايسون) يثق بكِ |
Babam sana güveniyorsa o zaman seni neden zincire bağlı tutuyor? | Open Subtitles | {\pos(190,230)}إذا كان أبي يثق بكِ لمَ يبقيكِ مكبلة بالسلاسل؟ |