Açıkçası bu okula her gün gitmem gerek artık. | Open Subtitles | في الحقيقة يجب أن أذهب إلى هذه المدرسة كل يوم الآن |
Kath, bugün biraz evime gitmem gerek. | Open Subtitles | كاث يجب أن أذهب إلى البيت لبعض الوقت اليوم |
Gelebilir miyiz? Hayır. İş için kasaba dışına gitmem gerekiyor, yorulursunuz. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى البلدة لأقوم ببعض الأعمال وأنتم ستشعرون بالتعب |
Gelebilir miyiz? Hayır. İş için kasaba dışına gitmem gerekiyor, yorulursunuz. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى البلدة لأقوم ببعض الأعمال وأنتم ستشعرون بالتعب |
Berbat haldeyim. Güzellik salonuna gitmem lazım. | Open Subtitles | أنا في حالة فوضى، يجب أن أذهب إلى صـالون التجمـيل |
Parayı harcadım. Alıcı bulmak için Belgrad'a gitmeliyim. | Open Subtitles | لقد صرفت المال يجب أن أذهب إلى بلغراد مباشرة كي أجد مشتريا |
Uh huh, ben çıkıyorum. Gizli ateşli kızlar buluşmama gitmem gerek.... | Open Subtitles | حسـن عليّ المغـادرة ، يجب أن أذهب إلى اجتمـاع الفتيـات الجميلات السري |
Hastaneye gitmem gerek, dostum. gitmem lazım, dostum. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى المستشفى يا صاح علىّ الذهاب بحق الجحيم |
gitmem gerek. Eve gidip yeğenim kapalı görmek zorunda. | Open Subtitles | يجب أن أذهب ، يجب أن أذهب . إلى المنزل و أودّع إبن أختي |
Burada bir ceset var. Polise gitmem gerek. | Open Subtitles | توجد جثة في شقتي، يجب أن أذهب إلى الشرطة |
- Kız kardeşime hediye almak için, şehir merkezine gitmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى وسط المدينة لشراء هدية لأختي |
Tuvalete gitmem gerekiyor, tutabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى المرحاض، لا أظن أنه بإمكاني التحمل أكثر |
Kalmayı çok isterdim, fakat ödevlerimi yapmak için gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | أود البقاء أكثر, ولكن يجب أن أذهب إلى واجباتي . |
Yine Vegas'a gitmem gerekiyor. Birkaç bin dolar gidecek yine. | Open Subtitles | هذا معناة أني يجب أن أذهب إلى فيغاس,و سيكلفني ذلك 2000 دولار |
Hemen eve gitmem lazım. Yıkanıp, kıyafetlerimi yakacağım. | Open Subtitles | لا ، يجب أن أذهب إلى المنزل لكى أستحم و أحرق ملابسى |
Geç oluyor. Maça gitmem lazım, o nedenle... uzayacağım. | Open Subtitles | الوقت متأخر يجب أن أذهب إلى اللعبة، لذا أنا الرئيس |
Pittsburgh'a gitmeliyim. O herifler bana 15.000 dolar borçlu. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى بيتسبيرج هناك من يدينوني بـ15 ألف دولار |
Florida'ya gidip evlenmem gerekiyor. Çünkü şu anda benden beklenen bu. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى فلويدا وأتزوج لأن هذا هو المتوقع منى |
Hayır dostum, ben berbat haldeyim. Ben Chandangadh a gitmek zorundayım. Kanlı görev ... | Open Subtitles | لا لقد قضيه علي يجب أن أذهب إلى شاندانجار في مهمه |
Üç aylığına Amerika'ya gitmek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى الولايات المتحدة . لثلاثة شهور |
Fakat Goriano'ya gitmeliyim. | Open Subtitles | ولكن يجب أن أذهب إلى جوريانو. |