Ne zaman yakalayacak? Çok geleneksel bir grafiğe geri dönmeliyim. | TED | متى سيتم اللحاق بالركب؟ يجب أن أعود إلى المخططات التقليدية. |
Otele geri dönmeliyim. Sadece bir anahtar var. Onu kaybetmeyin. | Open Subtitles | يجب أن أعود للفندق هناك مفتاح واحد فقط لا تفقده |
- Ne? Evet, benim de işe dönmem gerek. Beni durumdan haberdar edin. | Open Subtitles | أجل، يجب أن أعود للعمل فهذا يُبقيني على اطّلاع |
Haydi ama yapmayın, bu çok saçma. Sınıfa dönmek zorundayım. | Open Subtitles | بالله عليك، هذا مثير للسخرية يجب أن أعود إلى الفصل |
Umarım alınmazsınız, ama benim çeteden ayrılıp işime dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | لا تشعروا بالإساءة من هذا يا رفاق , ولكن يجب أن أعود لعملي هل يمكنني الإنفصال عن العصابة؟ |
Adanın bizim tarafına dönmem lazım. - Ne demek istediğimi biliyorsun? | Open Subtitles | أنا يجب أن أعود غلى ناحية الجزيرة اتعلم ما اعني ؟ |
Öyleyse belki de telefondan sohbet etmek yerine işe geri dönmeliyim. | Open Subtitles | إذن, يجب أن أعود الى العمل بدلاً من التحدث في التلفون |
Aslında o zamana geri dönmeliyim. | TED | حسناً، في ذلك الوقت.. يجب أن أعود إلى الوراء. |
Filoya geri dönmeliyim. Yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | . يجب أن أعود إلى الأسطول هناك الكثير لأفعله |
Kendi hayatıma geri dönmeliyim. | Open Subtitles | اسمع، يجب أن أعود لحياتي الطبيعية لديك عديد من المحامين في مكتبك، صحيح؟ |
- Sadece bu geceliğine. - geri dönmeliyim... | Open Subtitles | ــ لليلة واحدة فقط ــ يجب أن أعود إلى والبورك |
Bu nedenle geri dönmeliyim. Babam her an gelebilir. | Open Subtitles | لهذا يجب أن أعود وبرغم أني أنتظر قدوم أبي الآن، |
Hayır, seninkinden bir yudum alırım. Geri dönmem gerek. | Open Subtitles | كلا, أنا فقط سآخذ رشفة من كوبك يجب أن أعود |
Torch'a dönmem gerek. Biraz işim var. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى قاعة تحرير تورتش يجب أن أدرس |
Yurda dönmem gerek çünkü yarın çok zor bir sınavım var. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى حجرتى فأنا عندى إمتحان غداً |
Bak, saat birde görevime dönmek zorundayım. Gidelim. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى موقعى فى الواحدة ، دعينا نذهب |
Ama buraya ait olmadığımı fark ettim ve geldiğim yere geri dönmek zorundayım. | Open Subtitles | لكنني أدركت أنني لا أنتمي إلي هنا, و أنني يجب أن أعود من حيث أتيت. |
Benim üsse geri dönmem gerekiyor. Yarın önemli bir uçuşum var. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أعود الى المعسكر توجد غداً معركة مهمة |
Bu öğrenim yılı sonunda değişim programım bitiyor tabii memleketime dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | سينتهى برنامجى بنهاية هذا العام وحينها يجب أن أعود لبلادى |
Tanrım, bu eğlenceli görünüyor. Ama gerçekten geri dönmem lazım. | Open Subtitles | يا إلهي, هذا يبدو ممتعاً ولكنني حقاً يجب أن أعود |
Geçmişe son bir kere daha geri dönmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى الماضى مرة أخرى , مرة أخرى فقط |
Gerçekten eve gitmem gerek. | Open Subtitles | الساعة هناك بالأعلى حقاً يجب أن أعود للبيت |
- Eve gitmeliyim. - Hadi ama. Bana bu şerefi bahşet. | Open Subtitles | ـ يجب أن أعود إلى المنزل ـ بربك، امنحيني هذا الشرف |
Neden bahsettiğini bilmiyorum. gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | لا أدري عما تتحدث يجب أن أعود بالذاكرة طويلاً |