"يجب أن تجدي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bulmalısın
• bulmalısınız
• bulman gerektiğini

O üzümü başka bir yaşam formuna dönüşmeden önce bulmalısın.
يجب أن تجدي حبة العنب هذه قبل أن تتحور لشكل آخر

Rüya Geçidi'nin sonundaki çıkış kapısını bulmalısın.
يجب أن تجدي باب الخروج في الناحية الأخرى من ممر الأحلام

Sen harika bir yazarsın. Kendi hikâyeni bulmalısın.
أنتي كاتبة عظيمة أنتي فقط يجب أن تجدي قصتك

Onları kontrol etmenin bir yolunu bulmalısınız. Ne de olsa bu sizin işiniz.
حسناً، يجب أن تجدي طريقة للتحكم بهم هذا عملك على أي حال

Bir yerlerde saklanan kocanızı bulmalısınız.
يجب أن تجدي زوجكِ ربما هو مختبئ في مكان ما ؟

Bu adamla ortak bir alan bulman gerektiğini düşünüyorum.
أعتقد بأنه يجب أن تجدي شيء مشترك بينك وبين هذا الرجل

Ben sadece daha dayanıklı birini bulman gerektiğini söylüyorum.
أقول أنكِ يجب أن تجدي رجلاً أكثر تحملاً

Belki sığınağı yapmana yardım etmesi için kendine başka birini bulmalısın.
ربما يجب أن تجدي صديقاً آخر يساعدك في بناء مأواكِ.

Ama kendin için başka bir araç bulmalısın ki.... ...kısmetim kapanmasın.
ولكن يجب أن تجدي لنفسكِ منزلاً أخر في حالة لو صادفني الحظ

Ama buna rağmen oyunda kalmak için gereken heyecanı bulmalısın.
ـ لكن بالرغم من ذلك ـ يجب أن تجدي الحماس للبقاء في اللعبة

Onun için dünyadaki her şeyden daha anlamlı olan kitabı bulmalısın.
يجب أن تجدي كتاباً يعني له أكثر من أي شيء آخر في العالم

Seni seviyorum ama sen de benim gibi bunları geride bırakmanın bir yolunu bulmalısın.
إنّي أحبّكِ، لكنّكِ يجب أن تجدي سبيلاً لوضع كلّ ذلك وراء ظهركِ مثلما فعلتُ.

Ama bu adamdan ayrılacak yolu bir şekilde bulmalısın.
ولكن يجب أن تجدي طريقة للأبتعاد عن ذلك الرجل

Tüm bunlardan sakınabileceğin bir yer bulmalısın.
يجب أن تجدي مكانًا ما تتجنبين فيه رؤية كل ذلك

Bulacaksın, bulmalısın.
ــ يجب أن تجدي حلّاً ــ بإمكاني الذهاب معها كُليّاً

Ezequiel'ı devirmek için daha uygunsuz bir şey bulmalısın.
من أجل الإطاحة بـ إيزيكييل يجب أن تجدي شيئاأ أكثر تهديداً لمركزه

İşiniz ne olursa olsun bence başka birini bulmalısınız.
آيًا تكن نوعية الوظيفة، أعتقد أنه يجب أن تجدي شخص آخر

Anlaşmanın bir yolunu bulmalısınız.
يجب أن تجدي طريقة لاتفاق تسوية

Onları bulmanın bir yolunu bulmalısınız.
يجب أن تجدي طريقة لأيجادهم