Bu yüzden, üzgünüm, sen benim için Bunu yapmak zorunda gidiyoruz. | Open Subtitles | اذا أنا آسف يجب أن تفعل هذا بدلا عني |
Bunu yapmak zorunda değildi. | Open Subtitles | ما كان يجب أن تفعل هذا |
Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يجب أن تفعل هذا |
Bunu yapmalısın ve neden diye soramazsın. | Open Subtitles | يجب أن تفعل هذا ولا تسأل عن السبب |
Bunu yapmak zorundasın. O senin kızın. Orada olmak istemiyor musun? | Open Subtitles | يجب أن تفعل هذا إنها إبنتك ألا تريد أن تكون هناك؟ |
Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يجب أن تفعل هذا |
Bunu yapmak zorunda. | Open Subtitles | يجب أن تفعل هذا |
- Bunu yapmak zorunda mıydın, Ricky? | Open Subtitles | لماذا يجب أن تفعل هذا يا "ريكى" ؟ |
Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يجب أن تفعل هذا |
Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يجب أن تفعل هذا |
- Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يجب أن تفعل هذا. |
Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا ! , أنت لا يجب أن تفعل هذا |
Bunu yapmak zorunda değilsin! | Open Subtitles | لا يجب أن تفعل هذا ! |
- Bunu yapmak zorunda değiliz. Biliyor musun Mike? | Open Subtitles | لا يجب أن تفعل هذا - ...أتعرف (مايك).. |
- ihtiyacın var. - Navid, Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | -نافيد), لا يجب أن تفعل هذا) . |
Bunu yapmalısın artık. | Open Subtitles | يجب أن تفعل هذا |
Vicdanını rahatlatmak için Bunu yapmalısın! | Open Subtitles | لتريح ضميرك يجب أن تفعل هذا |
Bunu yapmalısın! | Open Subtitles | يجب أن تفعل هذا! |
Hadi adamım, dinle. Bunu yapmak zorundasın, bunu... | Open Subtitles | هيا يا رجل أنصت يجب أن تفعل هذا |
Üzgünüm ama Bunu yapmak zorundasın. | Open Subtitles | أنا آسفة ، بأنـّكَ يجب أن تفعل هذا. |
Bekliyorum. - Bunu yapmak zorundasın. | Open Subtitles | أنا أنتظر , يجب أن تفعل هذا |