Burada olmamalısın, hayatım. Sen de. Ben de, hiçbirimiz burada olmamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن لا تكون هنا حبيبى وأنت أيضا يجب ان لا تكونى هنا |
Yakında gelir ama sen burada olmamalısın. | Open Subtitles | حسناً، انهُ سوف يعود قريباً، ولكن يجب أن لا تكون هنا. |
Dinle, Joe, bu kadar açıksözlü olmamalısın. | Open Subtitles | انظروا، جو، يجب أن لا تكون مباشرة بذلك. |
Ancak demokrasi, yalnızca seçkinlerin oy sandığında yarıştığı bir şey olmamalı. | TED | ولكن يجب أن لا تكون الديمقراطية حول تنافس النخبة فقط في صناديق الاقتراع. |
Belki ama adaletin tek ölçüsü sonuç olmamalı. | Open Subtitles | ربما، لكن النتائج يجب أن لا تكون مقياسنا الوحيد للعدالة. |
Geldiklerinde burada olmaman gerek. | Open Subtitles | يجب أن لا تكون هنا عند وصولهم. |
Burada olmaman gerek, ufaklık. | Open Subtitles | يجب أن لا تكون هنا، يا فتىَ. |
Araya iyi girdin ama burada olmamalısın. | Open Subtitles | التقاط جميل، لكن يجب أن لا تكون هنا. |
Öncelikle aptal olmamalısın. | Open Subtitles | يجب أن لا تكون غبيـا |
Burada bile olmamalısın. | Open Subtitles | أنت يجب أن لا تكون حتى هنا مطلقا! |
Orada yalnız olmamalısın. | Open Subtitles | يجب أن لا تكون وحدك هناك. |
Burada olmamalısın. | Open Subtitles | يجب أن لا تكون هنا . |
Louis, burada olmamalısın. | Open Subtitles | "لويس"، يجب أن لا تكون هنا. |
Müvekkilim bunlarla uğraşmak zorunda olmamalı. | Open Subtitles | يجب أن لا تكون هناك حاجة موكلي من خلال هذا العمل. |
Eğer mutlu bir şekilde evleneceksek aşkım aramızda sır olmamalı. | Open Subtitles | إن كنا سنتزوج , و بكل سعادة يجب أن لا تكون هنالك أسرار |
Amerika'da, hiçbir Sovyet uzantısı olmamalı. | Open Subtitles | يجب أن لا تكون هُناك علاقة للإتحاد .السوفيتي في أمريكا الوسطى |
Senin de burada olmaman gerek. | Open Subtitles | يجب أن لا تكون هنا، أيضاً. |