Ve bu gibi insanları düşündüğümüzde, onları istisna olarak değil, müstesna olarak düşünmeliyiz. | TED | وعندما نفكر في الأشخاص هكذا، يجب أن نفكر فيهم باعتبارهم استثنائيين وليس كاستثناء. |
Varoluşçular gibi düşünmeliyiz. Çizmek istediğimiz resim sorun değildir, aslında çizdiğimiz resim sorunu yaratandır. | TED | يجب أن نفكر كوجوديين. إنها ليست اللوحة التي نريد رسمها، إنها اللوحة التي رسمت فعلاً. |
Bundan hoşlanmıyorsun biliyorum, ...ama bir zırhlı araç işi yapmayı cidden düşünmemiz gerek. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنك لا تحب ذلك ولكنى اعتقد اننا يجب أن نفكر فى أمر السيارة المدرعة |
Mahremiyetimizi kaybetliğimizde, özgürlüğümüzü de kaybedeceğimizi ciddi olarak düşünmemiz lazım. | Open Subtitles | أظننا يجب أن نفكر أننا حين نخسر الخصوصية، نخسر القوة، نخسر استقلاليتنا بأنفسنا، |
Tam bir sürtük olduğumu düşünüyor olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن نفكر في أن 'م هذا وقحة كبيرة جدا أو شيء من هذا، هاه؟ |
Düşünmemiz gereken şey, bu teknolojiyi ve tüm yararlılığını alarak sahne içerisinde daha ileriye gitme tecrübesine nasıl imkan sağlarız? | TED | الأمر الذي يجب أن نفكر فيه هو كيف يمكننا أن نستخدم هذه التقنية وكل هذه الإمكانات لنتيح للمشاهدين أن يتعمقوا أكثر داخل المشهد؟ |
Biz çiftçiler geleceği de düşünmek zorundayız. | Open Subtitles | نحن مزارعين يجب أن نفكر في السنوات المُقبلة، أيضاً |
Alacağımız her kararda bu iki taraf için ne doğru düşünmemiz gerekiyor. | TED | كل قرار منفرد, يجب أن نفكر في ما هو صائب لكلا الجانبين. |
Başka bir deyişle, komik bir şey olması için, düşünmeliyiz, hem yanlış olmalı hem de kabul edilebilir olmalı. | TED | بمعنى آخر، ليكون شيئًا ما مضحكًا، يجب أن نفكر بطريقة تجعله خطأ ومقبولا في نفس الوقت. |
İlk olarak problemin büyüklüğünü düşünmeliyiz. | TED | بادىء ذي بدء، يجب أن نفكر ملياً في الحجم الكبير لهذه المشكلة. |
Temiz bir yer olarak kalsın istiyorsak bugün çok iyi düşünmeliyiz. | Open Subtitles | إن أردنا أن نبقيها لائقة يجب أن نفكر بعقلانية اليوم |
Yeni şartlara alışmam lazım. Bunu yeniden düşünmeliyiz. | Open Subtitles | انا في حاجة لتعديل الامر يجب أن نفكر مجددا في هذا |
Daha iyi bir plan düşünmeliyiz. Bu kötü bir plan çünkü onların planı. | Open Subtitles | يجب أن نفكر فى خطه جيده هذه خطه سيئه لهذا أخبرك لماذا هذه خطه |
Kahretsin Odie. 450 çoksa başka bir şeyler düşünmeliyiz. | Open Subtitles | اللعنة . الـ450 كبير جدا يجب أن نفكر بشيء آخر |
Ülkemiz ve ekonominin düzeni içi en iyisini düşünmemiz gerek. | Open Subtitles | يجب أن نفكر في مصلحة الدولة وباستقرار اقتصادنا |
Sadece düşünmemiz gerek. | Open Subtitles | نحن فقط يجب أن نفكر ذلك كلّ شيء |
Bunu biraz düşünmemiz lazım. | Open Subtitles | يجب أن نفكر جيداً، كل منا بمفرده. |
düşünmemiz lazım. Onları nereye götürürler? | Open Subtitles | يجب أن نفكر أين ممكن أن يأخذوهم ؟ |
Ucuz biri olduğumu düşünüyor olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن نفكر أنا بعض تاريخ رخيصة. |
Korkunç olduklarını düşünüyor olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن نفكر في أنها الرهيبة. |
Düşünmemiz gereken bir sorun daha var. | Open Subtitles | هناك مشكلة أخرى يجب أن نفكر فيها |
Bir şeyleri elemek benim kararım değil ama bu organizmanın çoğalma şeklinin Teğmen Scott'un enfeksiyonu olduğu ihtimalini düşünmek zorundayız. | Open Subtitles | حسنا إنه ليس بيدى فرض أى شىء ولكن يجب أن نفكر فى الإحتماليه أن عدوى ملازم سكوت |
Tamam, bu hafta sonunu bir savaş olarak düşünmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً , يجب أن نفكر في عطلة نهاية الأسبوع على أنها حرب |