Yani kalbin buza dönüşmeden önce Wendigo'yu öldürmemiz lazım. | Open Subtitles | يجب أن نقتل ( الوينيدغو ) الذي قام بجرحكِ، بصهر قلبة المتجمد |
Şu herifi öldürmemiz lazım, Joe. | Open Subtitles | {\pos(190,240)} يجب أن نقتل هذا الرجل يا (جو) |
Yenisini vermeden önce, eski kemik iliğini tamamen öldürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نقتل نخاع العظم قبل إعطائك الجديد |
Evet, o piçi öldürmeliyiz... Onları öldürmeliyiz! | Open Subtitles | نعم، يجب أن نقتل هؤلاء الأوغاد، يجب أن نقتلهم |
Bizimle aynı dili konuşamayan birini öldürmemeliyiz. | Open Subtitles | لا يجب أن نقتل شخص أخر و نترك شخص لا يستطيع المحادثة |
Kurtarmamız gereken insanları öldürmemeliyiz. | Open Subtitles | لا يجب أن نقتل الاشخاص الذين يُفترض بنا إنقاذهم. |
Bu mantığa göre, gezegen üzerinde yaşayan her bir canlıyı öldürmemiz gerek. | Open Subtitles | منطقيا يجب أن نقتل كل مخلوق على وجه الأرض |
Hitler'i öldürmemiz gerek. - Beni hayal kırıklığına uğrattınız, Albay. | Open Subtitles | يجب أن نقتل هتلر - لقد اُصِبْتُ بخيبة أملٍ بك أيها الكولونيل - |
Lanetini yaymadan kraliçeyi haklamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نقتل الملكة قبل أن تتمكّن من إلقاء لعنتها. |
- Kaplumbağayı öldürmemiz lazım. | Open Subtitles | يجب أن نقتل السلحفاه |
- Birisini öldürmemiz lazım. | Open Subtitles | - يجب أن نقتل أحدهم - |
Çok geç olmadan bu yaratıkları öldürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نقتل هذه الأشياء قبل فوات الأوان |
Hiç ses çıkarmadan bir Sıçrayan'ı öldürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نقتل قافزات من دون اظهار اي صوت |
Yaşamak için masumları öldürmemeliyiz. | Open Subtitles | لا يجب أن نقتل الأبرياء لنعيش |
Hamlemizi ancak o zaman yapabiliriz. - Jeanine'i öldürmemiz gerek. | Open Subtitles | ـ حينها يمكننا الرحيل ـ يجب أن نقتل (جينين) |
Bu, planının bir parçası. Sollozzo'yu haklamalıyız. | Open Subtitles | هذا مرادة يجب أن نقتل سولوزو |