ويكيبيديا

    "يجب أن يتوقف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sona ermeli
        
    • son bulmalı
        
    • son vermelisin
        
    • durmalı
        
    • bir son
        
    • durdurulmalı
        
    • durmak zorunda
        
    • kesmesi gerektiğini
        
    • durdurulması gerek
        
    Bu durum bir şekilde sona ermeli diye düşünüyorduk. Open Subtitles لقد شعرنا جميعاً بالفعل أن كل هذا يجب أن يتوقف
    Neler dönüyor bilmiyorum ama çığırından çıkmadan sona ermeli. Open Subtitles لا أعرف ماذا يحدث لكن يجب أن يتوقف هذا قبل خروج الأمور عن السيطرة
    Lana ile arandaki bu yoyo olayı var ya? son bulmalı. Open Subtitles موضوع العلاقة هذا بينك أنت و لانا يجب أن يتوقف
    Bu kaçmalar artık bir son bulmalı. Hiç güvenli değil. Open Subtitles هذا الهروب يجب أن يتوقف إنهُ ليسَ أمراً آمناً
    Buna bir son vermelisin dostum. Aynı konuşmayı yapıp duruyoruz. Open Subtitles يجب أن يتوقف هذا يا رجل نستمر بخوض ذات المحادثة
    Evet, belki, binlerce insan boş yere ölüyor ama bu, mutlaka durmalı. Open Subtitles بالتأكيد آلاف الناس يموتون هباء، ولكن بصق البذور يجب أن يتوقف
    Bedeninizi kemiren bu virüsü çalan kişi durdurulmalı. Open Subtitles اياً كان من قد سرق هذا الفيروس الذي يأكل جسدك الآن يجب أن يتوقف
    Hayır, artık durmak zorunda. Open Subtitles لا، يجب أن يتوقف هذا
    Sen Rusça biliyorsun, bunu kesmesi gerektiğini söyle ona. Open Subtitles سنقول له أنه يجب أن يتوقف هذا
    - Çünkü olmazsa delireceğim. - Bu sona ermeli. Open Subtitles .لأنه إذا لم يوجد تفسير سأفقدُ صوابي يجب أن يتوقف هذا -
    Bu sona ermeli. TED يجب أن يتوقف ذلك
    Marielle haklıydı. Bu sona ermeli. Open Subtitles مارييل) كانت محقة) . كل هذا يجب أن يتوقف
    - Yeter artık. Bu son bulmalı. - Hayır, beni dinle. Open Subtitles حسناً ، يجب أن يتوقف هذا - كلا ، أنصت إليّ -
    Bence bütün bunlar artık son bulmalı. Open Subtitles أنا فقط أفكر أن ذلك يجب أن يتوقف
    Bu sefer de sana yardım edeceğim, Johan ama sonra buna bir son vermelisin. Open Subtitles سأساعدك هذه المرة يا جوان لكن يجب أن يتوقف هذا
    Bunu sana daha önce de söyledim biliyorum, ama buna bir son vermelisin. Open Subtitles الآن، أعلم أني قلت هذا من قبل و لكن يجب أن يتوقف هذا الأمر
    Vali, tarihin bir noktasında bu zincirleme tepkime durmalı. Open Subtitles و نضع الخطط ... أيها الحاكم, علي مدار التاريخ يجب أن يتوقف هذا التفاعل المتسلسل الدامي
    Hapse düşmek istemiyorum. Ama buna bir son vermemiz lazım. Open Subtitles لا أريد الذهاب للسجن ولكن يجب أن يتوقف ذلك الأمر بطريقة ما
    Evet ancak Hades durdurulmalı. Open Subtitles نعم، ولكن الهاوية يجب أن يتوقف.
    Ama durmak zorunda. Open Subtitles لكن يجب أن يتوقف
    Sen Rusça biliyorsun, bunu kesmesi gerektiğini söyle ona. Open Subtitles سنقول له أنه يجب أن يتوقف هذا
    Yasadışı balık avcılığı tüketicileri ve bir de dürüst balıkçıları dolandırıyor ve bunun durdurulması gerek. TED يخدع الصيد غير القانوني المستهلك ويخدع أيضا الصياد النزيه، وهذا الأمر يجب أن يتوقف.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد