ويكيبيديا

    "يجب ان تبقى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kalmalısın
        
    • kalmalı
        
    • kalman gerekiyor
        
    • yapmaya devam edemezsin
        
    Onun için sen arabada kalmalısın, bir terslik olursa diye. Open Subtitles لهذا يجب ان تبقى في السيارة، في حالة حدث شيء
    Fakat bunu doktor yaptıysa belki de orada bağlı kalmalısın. Open Subtitles ولكن إذا كان الطبيب قد فعل ذلك ربما يجب ان تبقى هنا
    Sean, eğer bir şeye tanık olduysan, bulunduğun yerde kalmalısın. Open Subtitles شون,ان كنت شاهدا على أمر يجب ان تبقى بمكانك
    En azından bir buçuk ay Poonam burada kalmalı. Open Subtitles يجب ان تبقى بونام هنا شهر ونصف على الأقل
    Sadece biraz daha öyle kalman gerekiyor. Şansımızı kaybedemeyiz. Open Subtitles يجب ان تبقى هكذا ، لا يجب ان نفقد فرصتنا
    Ama bana geçen gün kendini suçlu hissettiğini söylemiştin ya bunu kendini yapmaya devam edemezsin. Open Subtitles ‫لكن ما أخبرتني به ذلك اليوم عن كونك تشعرين ‫بالذنب ‫لا يجب ان تبقى في عقلكِ
    Elliott çay için kalmalısın. Çin çayı yapıyorum. Open Subtitles يجب ان تبقى اليوت انا اعدُّ الشاي الصيني
    Saçmalık, tamamen iyi hissediyorum. Dick, sanırım Sally haklı, evde kalmalısın. Open Subtitles لا انا أشعر انى جيد _ ديك, اعتقد ان سالى على صواب , يجب ان تبقى فى البيت _
    Benimle kal. Benimle kalmalısın Sam. Open Subtitles ابقى معي الآن يجب ان تبقى معي يا سام
    - Kumandayı ele almak için kalmalısın. Open Subtitles -كلا,يجب ان تبقى هنا لاستلام القيادة
    Bu işin dışında kalmalısın. Open Subtitles يجب ان تبقى خارج هذا, فهمت؟
    Max, çizgilerin arasında kalmalısın. Open Subtitles ماكس، يجب ان تبقى داخل الخطوط
    Ama sen kalmalısın. Open Subtitles ولكنك يجب ان تبقى.
    Biraz daha yatakta kalmalısın. Open Subtitles يجب ان تبقى فى الفراش لفتره
    Lütfen, kalmalısın. Open Subtitles لا لا .. يجب ان تبقى
    O zaman burada kalmalısın. Open Subtitles حسنا,الان يجب ان تبقى
    Belki de birimiz dışarıda kalmalı ha? Open Subtitles أنت تعرف، ربما واحد منا يجب ان تبقى فقط الجانب الأعلى؟
    Sayın yargıç, bu klinikler korumalı bölge olarak kalmalı. Open Subtitles حضرتك , هذه العيادات يجب ان تبقى من منطقة محمية
    Sadece biraz daha öyle kalman gerekiyor. Şansımızı kaybedemeyiz. Open Subtitles يجب ان تبقى هكذا ، لا يجب ان نفقد فرصتنا
    Üzgünüm ama arabada kalman gerekiyor. Open Subtitles انظر انا اسف لكن يجب ان تبقى بالسيارة
    Ama bana geçen gün kendini suçlu hissettiğini söylemiştin ya bunu kendini yapmaya devam edemezsin. Open Subtitles ‫لكن ما أخبرتني به ذلك اليوم عن كونك تشعرين ‫بالذنب ‫لا يجب ان تبقى في عقلكِ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد