ويكيبيديا

    "يجعلهُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • onu
        
    • yapıyor
        
    Daha iyisi, onu eşsiz kılan nedir? Open Subtitles و الأفضَل من ذلك، ما الذي يجعلهُ فريداً من نوعِه؟
    Çevreyi umursaması onu çatlak mı yapıyor? Open Subtitles الرجل يهتمّ بالبيئة وهذا يجعلهُ مجنوناً؟
    Bir insanın, geçmişinde uyuşturucu kullanmış olması onu suçlu yapmaz. Open Subtitles بِسبب شخص لديه تاريخ من تعاطي المخدرات لا يجعلهُ هذا مُجرِم.
    Bir şeylerin hayatımızı kolaylaştırması onu doğru yapmaz. Open Subtitles لمجرد أن شيئاً ما يجعل حياتنا أسهل لا يجعلهُ شيئاً صحيحاً
    İşte onu zayıf yapan da bu. Open Subtitles ذَلِك يجعلهُ سَرِيْعُ التَّأَثُّر.
    NF2 oldukça yavaş ilerleyen bir kanserdir bu da onu tedavi edilebilir kılıyor. Open Subtitles إن أف تو" نوعُ من السرطان" ينمو ببطءٍ شديدٍ للغاية ما يجعلهُ قابلاً للعلاج بسهولة
    Bence onu geren bir şeyi yapmamalı. Open Subtitles ليس عليه أن يفعل شيئاً يجعلهُ متوتّراً.
    Sen onu istemiyorsun diye başka biri sevmedi mi onu sanki? Open Subtitles أنت لا تُريدينهُ هل ذلك يجعلهُ مكروهاً؟
    Evet. Ama bu onu doktor yapmıyor. Open Subtitles نعم و لكن ذلك لا يجعلهُ طبيباً ؟
    Sanırım, bu onu büyükbabanız yapıyor, evet. Open Subtitles ذلكَ يجعلهُ جدكِ , إذن نعم.
    Bu da onu hâlâ bir tehlike yapıyor. Open Subtitles الأمرُ الذي يجعلهُ بشدّة ..
    Evet ama bu onu rahatlatmıyor. Open Subtitles أجل, هذا لا يجعلهُ أسهل بالنسبة لـ"آدم". -مرحباً .
    - onu daha tehlikeli yapıyor. Open Subtitles فهذا يجعلهُ خطراً بشكلٍ أكبر
    Sana ve onu tehlikeye atan her şey için kızgındı. Open Subtitles -إنّه غاضبٌ منك، وهذا يجعلهُ خطِرًا .
    Mark diğer yarısının, güçlü olan yarısının öldüğünü kabullenemedi bu yüzden rol yapıyor ki, bu onu daha tehlikeli hale getiriyor. Open Subtitles (مارك) لا يستطيعُ تقبل أن نصفه الاخر نصفهُ الاقوى قد مات و هو يقوم بالتظاهر أنهُ موجود وهذا يجعلهُ أكثرُ خطورة مما هو علية
    Çorba onu mutlu etti. Open Subtitles يجعلهُ سعيداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد