ويكيبيديا

    "يحافظ على" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tutuyor
        
    • tutar
        
    • tutan
        
    • tutmak
        
    • korumak
        
    Şu an Thomas ile arasında sabit bir mesafe tutuyor. TED هو الآن يحافظ على مسافة ثابتة من توماس.
    Kazıklar ve temel arasındaki sürtünme bu oldukça büyük yapıyı ayakta tutuyor. TED الاحتكاك بين الأعمدة والأرض يحافظ على ثبات البناية.
    İri cüssesi ve kuvvetiyle sürüyü birarada tutar ve sürüdeki tüm dişilere erkeklik yapar. Open Subtitles هي ما يحافظ على البقية معا هو وحدة يتزاوج مع جميع الإناث
    Böyle bir çekişme kulüp için iyi. Bizi taze tutar. Open Subtitles هذا نوع الخلاف الجيد للنادي إنه يحافظ على استقرارنا
    Suyu çok temiz tutan ve %100 geri dönüştüren bir filtreleme sistemine güvenecekler. TED سوف يعتمدون على نظام تنقية يحافظ على المياه نظيفة دائما. ويسمح باسترجاعها بنسبة مئة في المئة.
    Barley, Sovyet kitapları satın alacak. Kimliğini gizli tutmak istiyor. Open Subtitles بارلى باع كتب للسوفيت انه يحافظ على غطائه باناقه
    Oyununu onurlandırmak ve korumak centilmence avlanmak ve Yaradanla yarattıklarını onurlandırmak avcının şerefidir. Open Subtitles إنه لشرف الصياد الذي يحمي، و يحافظ على لعبته و يصطاد بشكل مثالي، و يُحترم الخالق و مخلوقاته،
    Bokunu paraymış gibi tutuyor. Open Subtitles يحافظ على عدم قضاء حاجته كأنه يدخر أمواله
    Bokunu paraymış gibi tutuyor. Open Subtitles يحافظ على عدم قضاء حاجته كأنه يدخر أمواله
    Sally, çok çalışıyorsun doğru ama kardeşin yüzümüzü pudralı tutuyor. Open Subtitles لا أحد يتدرب مثلك بشدة لكن أخيك من يحافظ على مسحوق الوجه الريشي
    Onu şehit ettim. O şimdi yukarıda bana yer tutuyor. Open Subtitles لقد دفعته للشهادة , انه في الأعلى الآن و هو يحافظ على دفء كرسيي
    Hayvanları vahşi doğada canlı tutuyor. Open Subtitles انه يحافظ على الحيوانات على قيد الحياة في البرية
    Yedek güç şebekesi, iletişim ve elektro manyetik kalkan gibi hayati sistemleri ayakta tutar. Open Subtitles الإحتياطي يجب ان يحافظ على أنظمة الطواريء الإتصلات، والدرع الكهرومغناطيسي،
    Drenaj tankı, ısı transferini maksimize edecek biçimde yapılmıştır ve böylece zamanla ısı yükü düştükçe tuzu pasif biçimde soğuk tutar. TED وتم تصميم الجزء الداخلي للخزان بحيث يرفع ناقلية الحرارة إلى أقصى حد حتى يحافظ على الملح مبرداً بشكل سلبي حيث تنخفض حرارته مع الوقت.
    Bir rahip her zaman sözünü tutar. Open Subtitles ورجل بهذا الزى يحافظ على كلمتة
    Ve işte bu yüzden, stres yüzünden aşırı çalıştığı için vücudumu sağlıklı tutan süreçlere müdahil olabilir. TED ولأنه بمرور الوقت النشاط المتزايد من الضغط يمكن أن يتداخل مع سيرعمل جسمي الشيء الذي يحافظ على صحتى.
    Ve sabit tutan hiç bir şey yok. Kayıyor, yuvarlanıyor. Open Subtitles ولا شيء يحافظ على اتزاني أتشقلب وأتخبّط.
    Aileyi bir arada tutan kişinin ben olduğumu kimse farketmemişti. Open Subtitles لم يدرك أحد أنّي الشخص الذي يحافظ على نظام هذه العائلة.
    Bir madeni kapatmak zorunda kalan Mars Yöneticisi Vilos Cohaagen... üretimi tam kapasitede tutmak için gerekirse... silahlı kuvvetleri kullanmaktan çekinmeyeceklerini söyledi. Open Subtitles وقد تم اغلاق المنجم بواسطة قائد المريخ فايلوس كوهاجين وانذر باستخدام القوات السلحة اذا كانت ضرورية0000 لكى يحافظ على الانتاج باقصى حد
    49. güne gelindiğinde prens verdiği sözü tutmak için hayalete dönüştü. Open Subtitles و كان ذلك اليوم هو اليوم ال 49 و من اجل ان يحافظ على وعده تحول الامير إلى شبح
    Dokuz Diyar'ı bağlayan pek çok Diyargeçidi var, ve her biri Alem'leri dengede tutmak için kendi koruyucusunu çizer. Open Subtitles هناك أكثر من بوابة تجعل العوالم التسعَ متصلة لكلاً منها حارس خاص يحافظ على توازنها
    Herif gücünü korumak zorunda. Çiftleşme sezonundayız. Open Subtitles عليه أن يحافظ على طاقته، فهذا موسم التزاوج، وهو زير نساء.
    Ama sırf mevkisini ve lüks hayatını korumak için kendi oğlunun acı çekmesine izin vermesi tam bir rezalet. Open Subtitles لكن سماحه لإبنه أن يعانى حتى يحافظ على موقعه ورفاهية حياته فهذا شىء بغيض
    Aile şerefini korumak istediğini söylemişti. Open Subtitles قال بأنه أراد أن يحافظ على شرف عائلتنا،

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد