ويكيبيديا

    "يحالفني الحظ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şansım yaver
        
    • şansım yok
        
    • şanslı
        
    • şanslıyımdır
        
    • çıkmadı
        
    Morg elemanlarından oluşan bir ağ oluştursam anca şansım yaver gidebilir. Open Subtitles إذا استطعت جعل العاملين في المشرحة يراقبون الوضع ربما يحالفني الحظ
    - Belki şansım yaver gider, şu barmenle bir kavgaya tutuşuruz. Open Subtitles ربما قد يحالفني الحظ حيث سأتشاجر مع ذلك الساقي كلا، ليس هذه المرة
    Ve ana sistemi buradan kapatma şansım yok. Open Subtitles و 40 ثانية متبقية، و لم يحالفني الحظ في إغلاق المركز من هنا.
    Son protestocunun yüzünü tanıma konusunda şansım yok. Open Subtitles لم يحالفني الحظ في التعرف على وجه آخر متظاهر
    şanslı olmak da ucu ucuna başarmak da istemiyordum. TED لم أكن أريد أن يحالفني الحظ أو أنجح بالكاد.
    -Kazara hamile kalsam çok şanslı olurmuşum. Open Subtitles كان من المفترض كان يفترض أن يحالفني الحظ لأحمل بالخطأ
    Öldürmeye geldi mi hep şanslıyımdır. Open Subtitles دائماً ما يحالفني الحظ حين يتعلق الأمر بقتل الناس
    Havaalanının kamera kayıtlarından bir şey çıkmadı. Open Subtitles لم يحالفني الحظ مع أشرطة المراقبة بالمطار
    Avukatla şansım yaver gitmedi. Davacı hakkında bilgi yok. Open Subtitles لم يحالفني الحظ مع المدعي العام، لم أجد معلومات عن الإدعاء
    Dediğim gibi, peşime birini takmıştı eğer şansım yaver gitmeseydi bugün gazetelerin manşetlerinde olurdum. Open Subtitles وكما قلت، كلّف أحدهم بأن يتبعني ولو لم يحالفني الحظ كانت لتحتل صوري الصفحات الأولى في عدد اليوم
    Kadınlarla şansım yaver gitmedi. Open Subtitles لم يحالفني الحظ كثيرا مع الفتيات
    Belki benim de şansım yaver gider. Sonra konuşuruz. Open Subtitles ربما يحالفني الحظ مثلك اراك لاحقا
    Belki şansım yaver gider ve düşerim. Open Subtitles قد يحالفني الحظ وأسقط
    Şey, gitmiş olmam gerektiğini biliyorum ama bilirsin... bu yağmurda beni arabasına alacak birini bulma şansım yok. Open Subtitles أعلم أننا إتفقنا على أن أرحل ولكن... لن يحالفني الحظ في الحصول على توصيلة في هذه الأمطار.
    Cinayet silahı tarafından oluşmuş deliği bulmaya çalışıyorum ama henüz şansım yok. Open Subtitles أحاول إيجاد الثقب الذي أنتجه سلاح الجريمة... لم يحالفني الحظ بعد.
    Eğer bitirdiyseniz, benim de şanslı olmamı sağlayın. Open Subtitles إن كنتم قد انتهيتم، فأرجوكم أريد أن يحالفني الحظ أيضاً
    Ve sonra, tam da bundan daha şanslı olamam derken sen çıkageldin, benim küçük Lotus'um. Open Subtitles و بعدها , عندما ظننت أنه لن يحالفني الحظ أتيت أنت يا زهرتي اللوتس
    Öldürmeye geldi mi hep şanslıyımdır. Open Subtitles دائماً ما يحالفني الحظ حين يتعلق الأمر بقتل الناس
    Belki fotoğrafını çekecek kadar şanslıyımdır. Open Subtitles قد يحالفني الحظ وأحصل على صور فوتوغرافية مثيرة
    Şehir trafik kameraları bir şey yakalayamamış ve bölgedeki özel güvenlik kameralarından da bir şey çıkmadı. Open Subtitles لم تلتقط كاميرات المرور شيئاً، و لم يحالفني الحظ مع كاميرات الأمن الخاصة في المنطقة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد