ويكيبيديا

    "يحبوا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • severler
        
    • sever
        
    • seviyor
        
    • seviyorlar
        
    • aşık
        
    • bayılıyorlar
        
    • sevmek
        
    • sevmeleri
        
    • sevmiyor
        
    • hoşlarına
        
    • sevdiklerinde
        
    • hoşlanmamışlar
        
    Komşular birbirlerini severler, konuşurlar, birbirleri yaşıyor mu öldü mü merak ederler. Open Subtitles الجيران يحبوا بعضهم البعض يتحدثوا إلى بعضهم البعض يبالوا إذا عاش أو مات أحد
    Bunu nasıl oldu da kullanmadım? Tabii ya. Bütün at sahipleri birbirini sever. Open Subtitles كيف لم أستخدم هذا من قبل أعني ، كل محبي الأحصنة يحبوا بعضهم
    Ama telefonda güzel konuşan New Yorklu gençleri seviyor. Open Subtitles لكنهم يحبوا الشخص النيويوركى ذو الضربات الساخنة ذو اللكنة الجيدة على الهاتف
    Seninkini sevmiyorlar. Benimkini seviyorlar ve bunu bilmiyorlar bile. Open Subtitles لم يحبوا هرائك، أحبوا هرائي وهم لا يعلمون حتى
    Eğer dans edip öpüşmezlerse aşık olamazlar ve ben de tarih olurum. Open Subtitles إذا لم يرقصوا و يقبلوا بعضهم, فلن يحبوا بعضهم و سأكون تاريخاً.
    Bırakması biraz zor. Bayanlar barmenlere bayılıyorlar. Open Subtitles نوعاً ما من الصعب أن أستقيل السيدات يحبوا الساقي
    Komşular birbirlerini severler, konuşurlar, birbirleri yaşıyor mu öldü mü merak ederler. Open Subtitles الجيران يحبوا بعضهم البعض يتحدثوا إلى بعضهم البعض يبالوا إذا عاش أو مات أحد
    Kadınların bu yönlerini anlamıyoruz, bizim gibilerini nasıl severler acaba? Open Subtitles هذا ما لا نفهمه في النساء كيف لهم أن يحبوا أمثالنا ؟
    Seri katiller suçlarını tekrar yaşamayı severler. Open Subtitles القتلة المتسلسلين يحبوا ان يعيشوا جرائمهم مجددا
    Bazı insanlar torunlarını çocuklarından daha çok sever. Open Subtitles بعض الاجداد يحبوا احفادهم اكثر من ابنائهم
    Mühendisler değişiklikleri sever. Open Subtitles أعرف المهندسين، إنهم يحبوا تغيير الأشياء
    Wall Street yaptıkları işi sadece kendilerinin yapabileceğine inandırmak için, kafa karıştırıcı terimler kullanmayı sever. Open Subtitles العاملين في وول ستريت يحبوا استعمال مصطلحات مربكة كي يجعلوك تظن أنهم فقط من يمكنهم فعل ما يفعلونه
    Burada insanlar kahvelerine bakmayı çok seviyor. Open Subtitles الناس يحبوا ان يحدقوا فى قهوتهم كثيرا هنا
    - Hamile top modeller mi? - İnsanlar Gisele Bündchen'i çok seviyor tamam mı? - Kesin öyledir. Open Subtitles العارضات الحوامل يميل الناس الى ان يحبوا مثل هذه الامور
    Bir bakıyorsun fırıncıları seviyorlar bir bakıyorsun nefret ediyorlar. Open Subtitles دقيقة واحدة يحبوا الخبازين والدقيقة التالية يكرهوهم .
    Bence günahkârları seviyorlar, günahı değil. Open Subtitles أعتقد أنهم يحبوا المخطئين وليس الخطيئة
    Evet, bir yerlerde erkeğin... çekici bulduğu kadına aşık olmayı... kadının ise aşık olduğu erkeği çekici bulmayı öğrendiğini okumuştum. Open Subtitles أتذكر أني قرأت في مكان ما أن الرجال يتعلموا أن يحبوا الشخص المعجبين به وأن النساء يزددن إعجاباً بالأشخاص الذين يحبونهم
    Ama insanların hayatları o kadar berbat ki... ..başka birisinin düştüğünü görmeye bayılıyorlar. Open Subtitles لكن حياة الناس مقرفة بشكل كبير لأنهم يحبوا أن يتابعوا
    Ailelerin çocuklarını sonsuza dek sevmek zorunda olduklarına dair bir kural yok muydu? Open Subtitles أليس هناك قانون في مكان ما يقول بأنه على الآباء أن يحبوا أطفالهم إلى الأبد؟
    Herkese birbirini sevmeleri gerektiğini söyledi ve karşılığında ne aldı tabii. Open Subtitles وقال للجميع أن يحبوا بعضهم البعض وحصل له ماحصل بسبب ذلك
    Belli ki özgürlükçüler vergi ödemeyi sevmiyor. Open Subtitles على ما يبدو ان ناشطي الحرية لا يحبوا دفع الضرائب
    hoşlarına gittiği gibi görüyorlar kendilerini. Open Subtitles يحدثون أنفسهم يرون أنفسهم كما يحبوا أن يكونوا
    Bir anne kedi ve baba kedi birbirlerini çok sevdiklerinde... Open Subtitles عندما القطة الأمّ والقط الأب يحبوا بعضهم كثيراً
    Pekâlâ, bazı diğer toprak sahipleri, İstasyon Şefinin ne yaptığını öğrenmişler ve belli ki bundan pek hoşlanmamışlar. Open Subtitles بعض مُلاك الأرض الآخرون... اكتشفوا ما كان يفعله ناظر المحطة. ولم يحبوا ذلك كثيراً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد