"يحبوا" - Traduction Arabe en Turc

• severler
• sever
• seviyor
• seviyorlar
• aşık
• bayılıyorlar
• sevmek
• sevmeleri
• sevmiyor
• hoşlarına
• sevdiklerinde
• hoşlanmamışlar

Komşular birbirlerini severler, konuşurlar, birbirleri yaşıyor mu öldü mü merak ederler.
الجيران يحبوا بعضهم البعض يتحدثوا إلى بعضهم البعض يبالوا إذا عاش أو مات أحد

Bunu nasıl oldu da kullanmadım? Tabii ya. Bütün at sahipleri birbirini sever.
كيف لم أستخدم هذا من قبل أعني ، كل محبي الأحصنة يحبوا بعضهم

Ama telefonda güzel konuşan New Yorklu gençleri seviyor.
لكنهم يحبوا الشخص النيويوركى ذو الضربات الساخنة ذو اللكنة الجيدة على الهاتف

Seninkini sevmiyorlar. Benimkini seviyorlar ve bunu bilmiyorlar bile.
لم يحبوا هرائك، أحبوا هرائي وهم لا يعلمون حتى

Eğer dans edip öpüşmezlerse aşık olamazlar ve ben de tarih olurum.
إذا لم يرقصوا و يقبلوا بعضهم, فلن يحبوا بعضهم و سأكون تاريخاً.

Bırakması biraz zor. Bayanlar barmenlere bayılıyorlar.
نوعاً ما من الصعب أن أستقيل السيدات يحبوا الساقي

Kadınların bu yönlerini anlamıyoruz, bizim gibilerini nasıl severler acaba?
هذا ما لا نفهمه في النساء كيف لهم أن يحبوا أمثالنا ؟

Seri katiller suçlarını tekrar yaşamayı severler.
القتلة المتسلسلين يحبوا ان يعيشوا جرائمهم مجددا

Bazı insanlar torunlarını çocuklarından daha çok sever.
بعض الاجداد يحبوا احفادهم اكثر من ابنائهم

Mühendisler değişiklikleri sever.
أعرف المهندسين، إنهم يحبوا تغيير الأشياء

Wall Street yaptıkları işi sadece kendilerinin yapabileceğine inandırmak için, kafa karıştırıcı terimler kullanmayı sever.
العاملين في وول ستريت يحبوا استعمال مصطلحات مربكة كي يجعلوك تظن أنهم فقط من يمكنهم فعل ما يفعلونه

Burada insanlar kahvelerine bakmayı çok seviyor.
الناس يحبوا ان يحدقوا فى قهوتهم كثيرا هنا

- Hamile top modeller mi? - İnsanlar Gisele Bündchen'i çok seviyor tamam mı? - Kesin öyledir.
العارضات الحوامل يميل الناس الى ان يحبوا مثل هذه الامور

Bir bakıyorsun fırıncıları seviyorlar bir bakıyorsun nefret ediyorlar.
دقيقة واحدة يحبوا الخبازين والدقيقة التالية يكرهوهم .

Bence günahkârları seviyorlar, günahı değil.
أعتقد أنهم يحبوا المخطئين وليس الخطيئة

Evet, bir yerlerde erkeğin... çekici bulduğu kadına aşık olmayı... kadının ise aşık olduğu erkeği çekici bulmayı öğrendiğini okumuştum.
أتذكر أني قرأت في مكان ما أن الرجال يتعلموا أن يحبوا الشخص المعجبين به وأن النساء يزددن إعجاباً بالأشخاص الذين يحبونهم

Ama insanların hayatları o kadar berbat ki... ..başka birisinin düştüğünü görmeye bayılıyorlar.
لكن حياة الناس مقرفة بشكل كبير لأنهم يحبوا أن يتابعوا

Ailelerin çocuklarını sonsuza dek sevmek zorunda olduklarına dair bir kural yok muydu?
أليس هناك قانون في مكان ما يقول بأنه على الآباء أن يحبوا أطفالهم إلى الأبد؟

Herkese birbirini sevmeleri gerektiğini söyledi ve karşılığında ne aldı tabii.
وقال للجميع أن يحبوا بعضهم البعض وحصل له ماحصل بسبب ذلك

Belli ki özgürlükçüler vergi ödemeyi sevmiyor.
على ما يبدو ان ناشطي الحرية لا يحبوا دفع الضرائب

hoşlarına gittiği gibi görüyorlar kendilerini.
يحدثون أنفسهم يرون أنفسهم كما يحبوا أن يكونوا

Bir anne kedi ve baba kedi birbirlerini çok sevdiklerinde...
عندما القطة الأمّ والقط الأب يحبوا بعضهم كثيراً

Pekâlâ, bazı diğer toprak sahipleri, İstasyon Şefinin ne yaptığını öğrenmişler ve belli ki bundan pek hoşlanmamışlar.
بعض مُلاك الأرض الآخرون... اكتشفوا ما كان يفعله ناظر المحطة. ولم يحبوا ذلك كثيراً.