Tarihte sevilmeyen biri. Bunun olmasını istemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | مكروه من الناحية التاريخية ، ونحنُ لانريد أن يحدث هذا ، أليس كذلك؟ |
bu olduğunda, dinleyen öğrencilerin arasında, ...genç bir yüz gördüğümde ve gözlerinde kendimi, ...hep olmak istediğim halimi görünce, ...ona çıkma teklif ediyorum. | Open Subtitles | عندما يحدث هذا .. و أنظر وسط المقاعد و أرى وجه امرأة شابة و أرى نفسي في عينيها |
Tanrım, taşındıklarından beri her gece böyle oluyor. | Open Subtitles | يالله، لقد كان يحدث هذا في كل ليلة منذ أن انتقلوا إلى هنا. |
Dana önce test yapılmıştı. Negatif çıktı. Nasıl oluyor bu? | Open Subtitles | لقد كان الفحص سلبي من قبل كيف يحدث هذا ؟ |
Senin gibi bir kadınla beraber olan her adamın başına gelebilirdi. | Open Subtitles | يمكن أن يحدث هذا لأي رجل لو كان لديه أمرأة مثلك |
Geçen gece güçsüzdüm, ve bir daha bu olmayacak. | Open Subtitles | الليلة الماضية كنت حمقى ولن يحدث هذا ثانية |
Kadın olmak için ameliyat olduktan sonra bu bir daha olmaz. | Open Subtitles | لن يحدث هذا عندما أحصل على العملية الجراحية لأصبح إمرأة بالكامل |
Beş dakikalığına herkesi bir araya getiriyorum ve bu oluyor. | Open Subtitles | خمس دقائق ، نجتمع معاً لخمس دقائق و حسب و الآن يحدث هذا |
Bizim aramızda hiç Böyle bir şey yaşanmadı, değil mi? | Open Subtitles | لم يحدث هذا لنا بهذا النحو من قبل، أليس كذلك؟ |
ne de bir rutin... ten rengim farklı olduğu için bunlar oluyor... yüzüm farklı ve adım farklı. | Open Subtitles | ليس روتيني يحدث هذا لان لون جلدي مختلف وجهي مختلف واسمي مختلف |
Böyle olmasını istemedim, ama parayı istedim. | Open Subtitles | .لم أقصد أن يحدث هذا. لكنني سعيت وراء المال |
Bunun olmasını istemedim ama bu araştırmayla, beyin fonksiyonlarını engelleyen hastalığı yok edebiliriz. | Open Subtitles | لم أكن أريد أن يحدث هذا ولكن بهذا البحث ، نستطيع عميلا أن نقضى على مرض تلف المخ |
Bense aramızda kalın hapishane camları yerine Bunun olmasını tercih ederim. | Open Subtitles | حسنا,سأفضل أن يحدث هذا بيننا عن بوصتين من الزجاج فى سجن ما بالولاية |
Eğer o elması geri getiremezsem sevdiğin insanların canı yanacak. Ve ben Bunun olmasını istemiyorum, o yüzden yolumdan çekilsen iyi edersin. | Open Subtitles | و الأشخاص الذين تحبهم سيتألمون إذا لم أسترجع تلك الماسة و لا أريد أن يحدث هذا لهذا من الأفضل لك أن تبتعد عن طريقي |
Ah, bu olduğunda kaçıp gitmenin ne kadar çekici geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف كم يكون الهروب مغرياً عندما يحدث هذا |
Bütün gün bunu yaptı durdu ve bu olduğunda bir intörn asistanın yoluna çıktığında bu hastanın menfaatine değildir. | Open Subtitles | كانيفعلهذاطوالاليوم, و عندما يحدث هذا عندما يقف مستجد في طريق المشرف فأنت لا تفعل ما هو أفضل لمريضك |
Uzun zamandır böyle oluyor ve böyle de olmaya devam edecek bence. | Open Subtitles | وكان يحدث هذا منذ زمن وأعتقد أنه مازال يحدث |
–Her yerde mi oluyor bu? | Open Subtitles | يحدث هذا بكل مكان نعم، بكل تأكيد |
Bu tarz operasyonlarda başına gelir böyle şeyler, anlatabildim mi? | Open Subtitles | يحدث هذا عادة في مثل هذه العمليات الخطرة، تدري ؟ |
Ne yaptığını biliyorum ve bu olmayacak. | Open Subtitles | أعرف ما كنت تفعل. لن يحدث هذا يا فتى. عد لسريرك ثانيةً. |
Ve bu olur olmaz, dışarıda şehirdeydiler, çocuk işciliğinin kalkması gerektiğine herkesi ikna ediyorlardı. | TED | وعندما يحدث هذا, يكونون خارجاً في المدينة يقنعون الجميع ان ظاهرة عمل الأطفال يجب ان تلغى. |
Uzun bir süre hiçbir şey yok ama sonra bu oluyor. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأضاءة السيئة لفترة ولا يحدث أي شيء وبعد ذلك يحدث هذا |
Uzun zamandır Böyle bir şey olmuyordu artık bundan kurtuldum sanmıştım. | Open Subtitles | لم يحدث هذا منذ زمن بعيد ظننت أني تجاوزت هذه المرحلة |
- bunlar oluyor. | Open Subtitles | فتتوهمين أنك تحبينه، و من ثمّ تتزوّجينه -قد يحدث هذا |
Böyle olmasını beklemiyordum ama Hobbs'un parasının yükü beni başka yönlere gönderdi. | Open Subtitles | لم انوي ان يحدث هذا لكن النقود التي ارسلها هوبس قادتني لاتجاه اخر |
Bir araç yakalandı.Olan o oldu. Bu hep olur. | Open Subtitles | شخص كان يعبر الطريق و تعرض لحادث و قُتل يحدث هذا دائما |
Bunun olmasından korkuyordum. Onu kaçması için uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد خشيت أن يحدث هذا حذرته حتى يرحل |