ويكيبيديا

    "يحدق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bakıyor
        
    • bakıyordu
        
    • bakıp
        
    • bakan
        
    • bakarken
        
    • baktığını
        
    • baktı
        
    • bakarak
        
    • bakardı
        
    • bakar
        
    • izliyor
        
    • bakmaya
        
    • bakıyormuş
        
    • gözleri
        
    • bakıyorsun
        
    Hayalci çocuk sınıfın en arkasında oturuyor, camdan dışarı bakıyor. Open Subtitles لعب دور الطفل الحالم في نهاية الفصل , يحدق بالنافذة
    Hayalci çocuk sınıfın en arkasında oturuyor, camdan dışarı bakıyor. Open Subtitles لعب دور الطفل الحالم في نهاية الفصل , يحدق بالنافذة
    Paranoyak olmayacağımı söyledim ama şu adam bize mi bakıyor? Open Subtitles اقنعت نفسي اني موسوِس، لكن، هل هذا الشخص يحدق فينا؟
    Cansız bir kadın kollarında bir deri bir kemik kalmış çocuğuyla yerde yatıyordu. Ve sadece aciz bir şekilde annesinin yüzüne bakıyordu TED رأيت إمرأة لا حياة فيها، مستلقية على الأرض وطفل هزيل بين ذراعيها يحدق بعجز إلى وجه أمه
    Bu 36 numaralı tübe bakıp, belleğin neden odaklanmadığını anlamaya çalışan bir mühendis. TED هذا مهندس يحدق على الأنبوب رقم 36 محاولا اكتشاف سبب عدم تركز الذاكرة
    Kafasını şarap kadehinden kaldırınca odanın karşı tarafından kendisine bakan Ölümü görür. Open Subtitles ينظر من على النبيذ ، ويرى الموت يحدق في وجهه عبر الغرفة
    Bazen onu geç saatlerde, ofisinde o şeye bakarken bulurdum. Open Subtitles بعض الأحيان أراه في وقت متأخر في مكتبه يحدق بها
    Sanki kendime ve etrafımdaki herkese zarar verecekmişim gibi bana bakıyor. Open Subtitles إنه يحدق بي وكأنني أشكل خطراً على نفسي وعلى من حولي
    Haber spikeri size yüzünde tuhaf bir bakışla bakıyor TED الآن، يحدق مذيع البرنامج الحواري إليك ، و الدهشة مرسومة على وجهه،
    Burada bir iş yapıyorum, o da ne yaptığıma bakıyor. TED الآن أنا أقوم بهذا الفعل, وهو يحدق متفحصاً.
    Hulk bize bakıyor şu anda, suratını ekşitmiş biraz. TED فهو كما ترون يحدق ولديه تكشيرة على وجهه
    Jephro, saygısız bir adam Bayan Hunter'e bakıyor. Open Subtitles جيفرو ,هناك شخص وقح كان يحدق الى الانسة هنتر.
    O sersem Buck Morton neye bakıyor? Open Subtitles بحق الجحيم في ماذا يحدق ذلك الخاسر بوك مورتن؟
    Çünkü orada ucuz bir takım elbise, ince bıyıkları ile bana bakıyordu. TED لأنه كان واقفا في بدلة رخيصة ، وشارب رفيع ، يحدق في وجهي.
    Geçen gece uyuyordum. Uyandım, bana bakıyordu. Open Subtitles كنت نائمه تلك الليله وعندما استيقظت وجدته يحدق بى
    Hayır ama tüm gün herkese kötü kötü bakıp durdu. Open Subtitles لا ولكن كان هنا طوال الصباح يحدق في الجميع،بشكل غريب
    İki saattir oradan bana Bambi gibi bakan arkadaş kim? Open Subtitles من صديقي هذا الذي ظل يحدق بي طوال الساعتين الماضيتين؟
    Onu birkaç kez göğüslerime bakarken yakalım ama sorun değil. Open Subtitles أعني، أصطاده يحدق بثدييّ بين فترةٍ وأخرى لكن لا بأس
    Miranda odadaki her kadının yanındaki erkeğe baktığını fark etti. Open Subtitles أدركت ميراندا أن كل امرأة كان يحدق في تاريخ لها.
    Öteki eli gözleri üstünde, şöyle resmimi yapmak ister gibi baktı yüzeme. Open Subtitles واخذ يحدق فى وجهي تحديقا شديدا كانما يريد ان يرسمه
    Londra'nın kalbinde, bir trende, bir kırın ortasında dev bir volkanın kenarında dünyanın en büyük kilisesinde sütunları sayarak ve Çarmıha gerilmiş İsa'ya bakarak. Open Subtitles كان يصل إلى حافة بركان ضخم وفى قلب أكبر كنيسة فى العالم حِساب الأعمدةِ يقف يحدق فى الصليب
    Babam, Drakula'nın inini bulmak için saatlerce o tabloya bakardı. Open Subtitles أبي كان يحدق بهذه الخريطة لساعات طويلة محاولاً إكتشاف مخبأه
    Ve Cadı Başı Bulutsusu, dev yıldızlardan oluşan gözleriyle uzaya öfkeyle bakar gibidir. Open Subtitles وسديم رأس الساحرة، بشراسة يحدق في الفضاء مع عيون مصنوعة من نجوم عملاقة
    Çöpü çıkardığım tüm zamanlarda orada oturup beni izliyor. Open Subtitles طوال الوقت كُنت اخرج القمامة كان يجلس هناك هكذا يحدق بي
    Diğer bölümler ne zaman daha fazla bütçe talep etse, Ron onlara dik dik bakmaya başlar tâ ki isteklerini geri alana kadar. Open Subtitles في كل مرة الأقسام الأخرى تطلب لمزيد المال هو يحدق فيهم حتى يتراجعون
    Zıt duyguların ani bir iç fırtınasındayım. Öfke ve aşağılanmanın birleşimiyle terler içinde kalıyorum. Sanki bütün mağaza bana bakıyormuş gibi hissediyorum, TED أتصبب عرقاً ناتجاً عن الغضب والشعور بالإذلال، أشعر بأن كل المتجر يحدق بي، وفي نفس الوقت أشعر بأني خفية.
    Brian, niye Quagmire'ın camından bakıyorsun? Open Subtitles بريان، ماذا تفعل يحدق في نافذة المستنقع ل؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد