ويكيبيديا

    "يحزنون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yas
        
    • üzüldüklerinde
        
    Pek çok kişi yas tutar ama kimse başkasının derisini yüzmez. Open Subtitles الكثير من الناس يحزنون لا يقومون بجلب السلخ
    Acı çekmek senin tekelinde değil. Nasıl yapılacağını bilen bir tek sen değilsin. - Başka insanlar da yas tutar. Open Subtitles انت لست الوحيدة التي يحق لها أن تحزن الآخرون يحزنون
    yas tuttuktan sonra birbirlerine destek oluyorlar aile kendini toparlıyor ve bunu geride bırakıyorlar. Open Subtitles بعد أن يحزنون العائلة ترتب نفسها مرة أخرى , وتستمر
    New York'a dönmeden önce, annelerinin ayrılığını düşünüp üzüldüklerinde... hatırlamaları için güzel şeyler yaşamalarını istedim. Open Subtitles أن أجلب لهم شيئاَ رائعاَ يعودان به إلى " نيويورك " كي يفكروا به حين يحزنون ويتشاركونه مع أمهم
    Normal insanlar üzüldüklerinde ağlarlar. Open Subtitles الناس الطبيعيون يبكون عندما يحزنون
    Çocuklar bizden çok daha farklı yas tutarlar, bunu aklınızdan çıkarmayın. Open Subtitles الأطفال يحزنون بشكل مختلف عننا، تذكر هذا
    Herkes farklı şekilde yas tutar Bayan McDeere. Open Subtitles الناس يحزنون بطرق مختلفة مدام ماكدير
    Hatta biri öldüğünde yas tuttuklarını duymuştum. Open Subtitles سمعت أنهم يحزنون عند موت أحدٍ منهم
    Herhalde insanlar farklı şekilde yas tutuyor. Open Subtitles أعتقد أن الناس يحزنون بطرق مختلفة
    Biz, "bu kadarının yeterli olduğunu" düşündüğümüz için yas tutan ailelere, kızlarının veya oğullarının öldüğünü nasıl açıklayacağımla ilgili hiçbir fikrim yok. Open Subtitles لاني لا املك فكرة عن الجحيم كيف نشرح الامر للاباء الذين يحزنون على مقتل اولادهم لاننا اعتقدنا انها كفاية اعلنا الانتصار ورجعنا الى الوطن
    Herhalde insanlar farklı şekilde yas tutuyor. Open Subtitles أعتقد أن الناس يحزنون بطرق مختلفة
    "İhtiyarlara sahiden yas tutmazlar. Open Subtitles "إنهم لا يحزنون بحق على العجائز.
    Normal insanlar üzüldüklerinde ağlarlar. Open Subtitles الناس الطبيعيون يبكون عندما يحزنون

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد