Pek çok kişi yas tutar ama kimse başkasının derisini yüzmez. | Open Subtitles | الكثير من الناس يحزنون لا يقومون بجلب السلخ |
Acı çekmek senin tekelinde değil. Nasıl yapılacağını bilen bir tek sen değilsin. - Başka insanlar da yas tutar. | Open Subtitles | انت لست الوحيدة التي يحق لها أن تحزن الآخرون يحزنون |
yas tuttuktan sonra birbirlerine destek oluyorlar aile kendini toparlıyor ve bunu geride bırakıyorlar. | Open Subtitles | بعد أن يحزنون العائلة ترتب نفسها مرة أخرى , وتستمر |
New York'a dönmeden önce, annelerinin ayrılığını düşünüp üzüldüklerinde... hatırlamaları için güzel şeyler yaşamalarını istedim. | Open Subtitles | أن أجلب لهم شيئاَ رائعاَ يعودان به إلى " نيويورك " كي يفكروا به حين يحزنون ويتشاركونه مع أمهم |
Normal insanlar üzüldüklerinde ağlarlar. | Open Subtitles | الناس الطبيعيون يبكون عندما يحزنون |
Çocuklar bizden çok daha farklı yas tutarlar, bunu aklınızdan çıkarmayın. | Open Subtitles | الأطفال يحزنون بشكل مختلف عننا، تذكر هذا |
Herkes farklı şekilde yas tutar Bayan McDeere. | Open Subtitles | الناس يحزنون بطرق مختلفة مدام ماكدير |
Hatta biri öldüğünde yas tuttuklarını duymuştum. | Open Subtitles | سمعت أنهم يحزنون عند موت أحدٍ منهم |
Herhalde insanlar farklı şekilde yas tutuyor. | Open Subtitles | أعتقد أن الناس يحزنون بطرق مختلفة |
Biz, "bu kadarının yeterli olduğunu" düşündüğümüz için yas tutan ailelere, kızlarının veya oğullarının öldüğünü nasıl açıklayacağımla ilgili hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | لاني لا املك فكرة عن الجحيم كيف نشرح الامر للاباء الذين يحزنون على مقتل اولادهم لاننا اعتقدنا انها كفاية اعلنا الانتصار ورجعنا الى الوطن |
Herhalde insanlar farklı şekilde yas tutuyor. | Open Subtitles | أعتقد أن الناس يحزنون بطرق مختلفة |
"İhtiyarlara sahiden yas tutmazlar. | Open Subtitles | "إنهم لا يحزنون بحق على العجائز. |
Normal insanlar üzüldüklerinde ağlarlar. | Open Subtitles | الناس الطبيعيون يبكون عندما يحزنون |