| Keşke herkes selamete erişebilseydi, değil mi? | Open Subtitles | اريد ان يحصل الجميع على الخلاص ,اليس كذلك؟ |
| Günün sonunda herkes ihtiyacı olanı alacaktır. | Open Subtitles | أتعلم .. , في نهاية اليوم سوف يحصل الجميع على ما أرادو |
| Ve ipucu vermek istemiyorum, ama sınıftaki herkes için bir kil yığını olabilir. | Open Subtitles | و لا أريد أن أفسد المفاجأة و لكن قد يحصل الجميع على بعض الصلصال |
| Ama herkesin bu şarkıyı duyma şansı olması gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لكني اعتقد انه يجب ان يحصل الجميع على فرصه لسماعها |
| Ama herkesin bu şarkıyı duyma şansı olması gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لكني اعتقد انه يجب ان يحصل الجميع على فرصه لسماعها |
| Tabii canım, herkes biraz payını alsın, değil mi, kardeş, işte bu. | Open Subtitles | طبعاً ، وتأكد من ان يحصل الجميع على البعض ، اجل |
| Bu bir çember, herkes de payını alıyor. | Open Subtitles | إنها مجرد دائرة مغلقة، يحصل الجميع على حصتهم منها. |
| herkes mucizesine kavuşsun diye neredeyse canımdan olacaktım. | Open Subtitles | وكدت أقتل نفسي في محاولتي التأكد من أن يحصل الجميع على معجزتهم. |
| Nasıl oluyor da ben hariç herkes ayın İntikamcı'sı oluyor? | Open Subtitles | كيف يحصل الجميع على منتقم الشهر , ماعداي ؟ |
| "Neden herkes istediğini alırken bana hiçbir şey düşmüyor?" | Open Subtitles | أنتتفكرين.. لمَ يحصل الجميع على ما يريدون وأنا لا؟ |
| Bir rütbeli olarak herkes için yiyecek bulmak benim sorumluluğumda. | Open Subtitles | كضابط ، من مسئوليتي أن يحصل الجميع على الطعام |
| Sadece bir tane sonsuz doğum günü kutlaması var ve onda da herkes sürpriz poşetleri alır ve hiçbir ebeveyn işin kolayına kaçamaz. | Open Subtitles | ليس هناك سوى عيد ميلاد واحد بلا نهاية حيث يحصل الجميع على حقيبة هدية ولا أب يتدبر ذلك بسهولة |
| Ama kullanım kılavuzunu öyle herkes çakamaz. | Open Subtitles | الجميع يحصل عليهم ولكن لا يحصل الجميع على دليل التعليمات |
| herkes her istediğinde, istediği gibi biri olamıyor. | Open Subtitles | لا يحصل الجميع على ما يريدهُ طوال الوقت. |
| Çünkü, O gün herkes bir kadeh şarap içebiliyor. | Open Subtitles | ويردن العبث، خاصةً أيام الخميس يومها يحصل الجميع على خمسة أونصات من النبيذ الأبيض |
| Neden herkes bu imkânlara sahip değil? | TED | لماذا لا يحصل الجميع على هذا؟ |
| Teğmen, herkesin zırhının ve cephanesinin düzgün bir şekilde hazırlandığından emin ol. | Open Subtitles | أيّها الملازم ، تأكّد من أن يحصل الجميع على الدروع والأسلحة المناسبة |
| herkesin SAT sınavından 1.600 aldığı bir toplumda kendini diğerlerinden nasıl ayırırsın? | Open Subtitles | كيف ستميز نفسك في شعب حيث يحصل الجميع على 1600 درجة في اختبار القدرات؟ |
| Burası, herkesin ödül aldığı Genç Hristiyan Erkekler Birliği değil. | Open Subtitles | هذه ليسة بطولة واي ام سي اي حيث يحصل الجميع علي كاس النصر |
| Peki, herkesin istediği şeyi istediği zaman alabileceği başka bir masa olsaydı nasıl olurdu? | Open Subtitles | ماذا لو كانت هناك طاولة أخرى، حيث يحصل الجميع على مرادهم متى ما أرادوا؟ |
| Bu anket herkesin ihtiyacı olan şeye erişmesini sağlayacak. | Open Subtitles | هذه الدراسة ستوفر لنا المعلومات المطلوبة لكي يحصل الجميع على ما يحتاجونه |