ويكيبيديا

    "يحق لي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hakkım var
        
    • bana düşmez
        
    • soru sorma hakkım
        
    • iznim var
        
    Hayır. Senin kızmaya hakkın yok. Benim kızmaya hakkım var. Open Subtitles لا يحق لك ان تكون منزعجا انا يحق لي الانزعاج
    Benim de biraz dünyayı avlamaya hakkım var. Open Subtitles ألا يحق لي الاقتناص من هذا العالم قليلاً؟
    Söylediğim her şeyi onaylaman gerek çünkü hayatımın bu evresinde hata yapma hakkım var! Open Subtitles يجب عليك مساندة كل ما اقوله وبسبب وصلي لهذه النقطة في حياتي يحق لي ان اكون على خطأ
    Kralım, bir şey demek bana düşmez ama meclis şu an beni dinlemek istiyor. Open Subtitles مولاي لا يحق لي أن أقول أي شيئ سوى ما يريده مني هذا المجلس
    Bunu söylemek belki bana düşmez ama Tom senden ayrılacağı için çıldırmış olmalı. Open Subtitles تعرفين قد لا يكون يحق لي ان أقول ذلك لكنني اظن ان توم مجنون لتخليه عنك
    JR: soru sorma hakkım -- K2: Nerede? Görmek istiyorum. TED راموس: نعم يحق لي حارس2: أين؟ أرني. راموس: إنّها هنا.
    Birini incitmediğim sürece bence buna iznim var. Open Subtitles وطالما أنني لا أؤذي أحدا أعتقد أنه يحق لي
    Yeni bir iş aramak zorundaysam, bunu bilmeye hakkım var. Open Subtitles إن كنت سأحتاج للبحث عن وظيفة يحق لي المعرفة
    - Baba! Daha yeni 2000 dolar verdim. Biraz bilgi almaya hakkım var. Open Subtitles أعطيتهما 2000 دولار للتو يحق لي طرح أسئلة
    Yakıcı bir ölümün birkaç santim üzerindeyim aklımdakini söyleme hakkım var. Open Subtitles مهلاً نحن على وشك أن نُحرق حتى الموت يحق لي أن أُفصح عما يدور في خلدي
    Tüzüğümüze göre kıdemli ortakların önünde oy çoğunluğu isteme hakkım var ve ben bunu kayıt ediyorum. Open Subtitles طبقاً للوائح، يحق لي بجلسة إستماع أمام لجنة قانونية من الشركاء الرئيسيين
    Bence, senin gibi muhteşem bir varlığa karşı üstün olmak için... kafanı karıştırmaya hakkım var. Open Subtitles لكن أظن أنه يحق لي أن أتحير عندما أكون أمام مخلوقٍ جميلٍ مثلك.
    Bu, hâlâ oğlumu görme hakkım var demek, değil mi? Open Subtitles هذا يعني أنه لا يزال يحق لي أن أرَ ابني, أليس كذلك؟
    Tanığa eziyet ediyor. Sanığın mazeretini kanıtlayacak tanıkla konuşurken biraz serbestliğe hakkım var. Open Subtitles هذا شاهد رئيسي في عذر المتهم يحق لي السؤال بحرية
    Hobin işimize engel olmadığı sürece seni yargılamak bana düşmez. Open Subtitles ما دامت هوايتك لا تؤثر على عملنا، فلا يحق لي انتقادك.
    Söylemek bana düşmez ama sen çile çekiyorsun. Open Subtitles لا يحق لي أن أقول هذا ولكنك تعانين.
    Bunu söylemesi bana düşmez. Open Subtitles لا يحق لي أن أقول
    Bunu söylemesi bana düşmez. Open Subtitles لا يحق لي ان اقرر
    JR: soru sorma hakkım -- DT: Univision'a geri dön. Soru şu: TED ترامب: لا، لاحق لك. راموس: بلا يحق لي أن أسأل ترامب: عد إلى يونيفيجن.
    Kazara çocuk sahibi olduğum kadın için bunu söyleme iznim var mı? Open Subtitles هل يحق لي أن أقول هذا عن امرأة أنجبت طفلا معها بطريق الخطأ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد