Ve sendikanın tek istediği bizi birbirimizden ayırmak fakat ben kimsenin yada herhangi bir şeyin aramıza girmesine izin vermeyeceğim . | Open Subtitles | والنقابة لا تُريد سوى تفريقنا، لكنّي لن أدع أيّ شخص أو أيّ شيءٍ يحول بيننا. |
Mükemmel şekillenmiş fiziğimin aramıza girmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدع بنية جسمي المُتقن المنحوت يحول بيننا |
Ama şunu bil ki, bunun veya hiç bir şeyin aramıza girmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لكن إعلم هذا، لن أسمح بذلك، أو لأيّ شيء آخر بأن يحول بيننا. |
Gölgesi hep aramızdaydı bizi birbirimizden uzak tutan gölgesi. | Open Subtitles | ظلها كان يحول بيننا طوال الوقت يفرقنا عن بعض |
Hiçbir şey aramıza giremez. | Open Subtitles | لن يحول بيننا شيء |
Yeniden dost oluyoruz ve bir erkeğin aramıza girmesine izin mi veriyoruz? | Open Subtitles | أصبحنا للتو أصدقاء مجددا و تركنا ولدا يحول بيننا |
Ned, bunun aramıza girmesine izin vermemeliyiz. | Open Subtitles | "نيد " ، لا يجب أن نسمح لهذا أن يحول بيننا |
Asla hiç bir şeyin aramıza girmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدع أبداً أي شيء يحول بيننا |
Bir erkeğin aramıza girmesine izin vermeyeceğini söylemiştik. | Open Subtitles | قلنا بأننا لن نترك أي أحد يحول بيننا |
Ama aramıza girmesine izin veremezdim. | Open Subtitles | لكني لم أستطع تركه يحول بيننا |
Üç gecedir Batman'in aramıza girmesine müsaade ettim. | Open Subtitles | لثلاث ليالي سمحت لـ(باتمان) أن يحول بيننا |
Lex'in aramıza girmesine izin vermemeliydim. | Open Subtitles | ما كان يجب أن أدع (ليكس) يحول بيننا. |
Tommy'nin veya başka hiçbir şeyin aramıza girmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدع (تومي) أو أي شيء آخر يحول بيننا |
Gölgesi hep aramızdaydı bizi birbirimizden uzak tutan gölgesi. | Open Subtitles | ظلها كان يحول بيننا طوال الوقت يفرقنا عن بعض |
Hiçbir şey aramıza giremez. | Open Subtitles | لن يحول بيننا شيء |