ويكيبيديا

    "يحين وقت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zamanı geldiğinde
        
    • vakti geldiğinde
        
    Ama senin Dışişleri Bakanlığı kapağın yok ki zamanı geldiğinde irtibata geçesin. Open Subtitles عندما يحين وقت التفاوض ان كنتي تفكرين في دفعي للخارج مرة أخرى
    Noel zamanı geldiğinde seni o zaman partneri yapıyor mu? Open Subtitles عندما يحين وقت أعطاء مكافأة أعياد الميلاد،
    Mavi kurdele takma zamanı geldiğinde, senin için harika bir vakit olacaktır. Open Subtitles وحينما يحين وقت تسليم الجوائز، سيكون وقتاً مثيراً جداً بالنسبة لك
    Doğanın belli bir düzeni vardır ve vakti geldiğinde hazır olursun. Open Subtitles هناك ترتيب طبيعي للأمور وما أن يحين وقت رحيلهم تصبحي مستعدة
    Ölme vakti geldiğinde Anka kuşları yanmaya başlar ve sonra küllerden yeniden doğarlar. Open Subtitles يشتعل عندما يحين وقت موته ثم يولدون من جديد من الرماد
    Muz yemem vakti geldiğinde, maymun gardını düşürürmüş. Open Subtitles عندما يحين وقت أكل القرد للموز، يظهر حارسة.
    Ve yuvayı terk etme zamanı geldiğinde, yolu o gösterir. Open Subtitles وعندما يحين وقت المغادرة تَأْخذُ الأنثى القيادة.
    zamanı geldiğinde bütün grubun orada olmasını istiyorum da. Open Subtitles أريد أن تكون المجموعة بأكملها معي حين يحين وقت ولادتي
    zamanı geldiğinde bütün ustalar iyi olduğu yılların bittiğini bilir. Open Subtitles يحين وقت يعرف فيه كل معلم أن أفضل سنواته قد ولت
    Jimnastik salonu sonbaharda tadilata girecek ve mezunlar toplantısı zamanı geldiğinde savaş alanı gibi olacak. Open Subtitles الصالة الرياضية سيتمّ تجديدها في الخريف وستكون في حالة فوضى تامّة عندما يحين وقت لمّ الشمل
    Evet, kapıyı kitle çalışma zamanı geldiğinde beni uyandır. Open Subtitles نعم , أغلق عـليّ , أيقظني عندما يحين وقت التدريب
    Birini öldürme zamanı geldiğinde insanlar hep toplanır. Open Subtitles الناس تظهر دائما عندما يحين وقت قتل شخص ما
    zamanı geldiğinde sadece sen ve ben olacağız. Open Subtitles عندما يحين وقت المواجهة سأكون أنا وأنت وحدنا
    Top ve barutlarun boşa harcanmasını söylemiyorum bile... ..ki zamanı geldiğinde paha biçilemez olacaklar. Open Subtitles ناهيك عن كونه إهدار للطلقات والبارود والتي ستصبح ذات أهميه عندما يحين وقت استخدامها
    Herkes yukarı doğu yakasını sevmediğini, batı yakasında yaşamak istediğini söyler, ama inan bana, satış zamanı geldiğinde, doğu yakası hep kazandırır. Open Subtitles الجميع يَشهد بكراهيتـه ، للحيّ الشرقي يريدون العيش في الحيّ الغربي ، عندمـا يحين وقت إعـادة البيع ينتقلون إلى الحيّ الشرقي
    Ve yemek yapma vakti geldiğinde her şeyi sen halledecektin ben da yanı başına oturup başımdan geçen komik olayları anlatacaktım. Open Subtitles وعندما يحين وقت الطبخ ،تقومين بفعل كل شيء وأبقى واقفاً بجانبك أقول أشياءً مضحكة بخوص يومي الذي ستجعلك تضحكين
    Her gece yatma vakti geldiğinde... ..hep aynı hikaye olurdu, bir uyku tulumu eksik. Open Subtitles وكل ليلة حينما يحين وقت النوم كان دائمًا يحدث الشئ ذاته نجد أن هناك حقيبة نوم مفقودة
    Ve akşam yemeği vakti geldiğinde küçük tavuğumuz Lucky'yi boynundan böyle kavrıyorsunuz ve çeviriyorsunuz. Open Subtitles وعندما يحين وقت العشاء تمسكون هذا الديك الصغير هنا من رقبته وتأرجحونه بالأرجاء
    Kadını yakalama vakti geldiğinde biraz garip kaçabilir, ama... Open Subtitles قد يجعله غريب قليلاً عندما يحين وقت القبض عليها، ولكن...
    Ama kavgalı bir ayrılmanın vakti geldiğinde o zaman kızının üzerine seni salabilirim. Open Subtitles إضافة لذلك ، أريد الأقتراب من هذا الرجل. وعندما يحين وقت الأنفصال... .
    Size söz veriyorum, Ulusal yarışmaya gitme vakti geldiğinde bu sandalyeden kurtulmuş sahnede dans ediyor olacağım. Open Subtitles اعدكم حالما يحين وقت منافسة "الناشونلز" سأكون قد تخلصت من هذا الكرسي وأرقص على ذلك المسرح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد