ويكيبيديا

    "يخبرها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söylüyor
        
    • söylemesi
        
    • söylememiş
        
    • söylemek
        
    • söyleyen
        
    • anlatıyor
        
    • söylemeli
        
    • söylemedi
        
    • söyleyecek
        
    • anlatan
        
    • söylemez
        
    • anlatmadığı
        
    • anlattığı
        
    Ve hafifçe ürküyor, biraz kafası karışık çünkü annesi ona sürekli güzel olduğunu söylemesine rağmen, okulda her gün, biri ona çirkin olduğunu söylüyor. TED و هي خائفة قليلة و محتارة لأنها بالرغم من أن والدتها تخبرها طوال الوقت أنها جميلة كل يوم في المدرسة، يخبرها أحدهم أنها قبيحة.
    Birinin ona gidip, söz verdiğin gibi düğüne odaklanmak yerine, küresel karışıklıklar ve kozmik radyasyon üzerine araştırmalar yaptığını söylemesi olur. Open Subtitles أن يخبرها شخص ما أنك كنت تحقق في الإضطرابات العالمية والإشعاع الكوني بدلا من أن تركز على الزفاف مثلما وعدت
    Aynısı arkadaşıma da oldu. Adam adını bile söylememiş. Open Subtitles نفس الشيء حدث لصديقتى كوني انه حتى لم يخبرها باسمه
    Yanıldığını ona ben söylemek zorundayım çünkü başkası söylemez. Open Subtitles يجب أن أخبرها أنها مخطئه لأنه لا أحد آخر يخبرها
    Ve akrebin ayışığının gelmek üzere olduğunu söyleyen bir erken uyarı sistemi var. Open Subtitles لكن لدى العقرب نظام إنذار مبكر يخبرها أن القمر في الطريق
    Allah tan vahiy geldiğinde Muhammed hatırlıyor ve yazı yazanlara anlatıyor. Open Subtitles عندما يوحى الله رسالته إلى محمد, هو يتذكر كل كلمة و يخبرها للذين يستطيعون الكتابة أنها القرآن
    Bir erkek arkadaş, kendinde sevmediğin şeylerin aslında hoş olduğunu söylemeli. Open Subtitles صديق الفتاة يجب أن يخبرها دائماً بأن كل الأشياء التي لا تحبها في نفسها هي جيدة
    Ama yağmurların sona erdiğini 1913'e kadar söylemedi. Open Subtitles لم يخبرها بأن الأمطار إنتهت حتى عام 1913
    Bu sahnede Dr. McNugget, kahramanımız Vageena Hertz'e... tedavisi olmayan "kız kanseri"ne yakalandığını söyleyecek. Open Subtitles هذا المشهد حيث بطلتنا فيجينا هيرتز .. يخبرها الدكتور مكناجت أن لديها سرطان الفتيات الغير قابل للشفاء
    Karım onun anlattığı komik hikayeleri hiç unutmayacağını söylüyor. Open Subtitles زوجتي تقول بأنها لن تنسي إن القصص المضحكة التي هو يخبرها.
    Demek katil... ona psikolojik işkence uygulamak için... kaçırılacağını söylüyor. Open Subtitles اذن الجاني يخبرها انها ستصبح مفقودة ليعذبها نفسيا
    Çünkü birinin ona hatalı olduğunu söylemesi lazım ve kendim ateşe atamam. Open Subtitles لانه يجب على شخص ما ان يخبرها انها مخطئة و أنت افضل مني
    söylemesi için biraz zaman verdim ama söylememiş. Open Subtitles إستمعي ، لقد حاولت إعطائه بعض الوقت لإخبار أمي ، لكنه لم يخبرها
    Bir proje için öğretmeninin evine gideceğini annesine söylemiş ama yerini söylememiş. Open Subtitles لقد أخبر والدته أنه سيذهب إلى منزل مُعلّمه للعمل على تجربة علمية لم يخبرها أين
    Kimse ona bunun bir korku filmi olacağını söylememiş. Open Subtitles المسكينه إس، لم يخبرها أحد أن الفيلم سيكون فيلم رعب
    Ona önemli bir şey söylemek için Yoon diye biri onu dışarıya çağırmıştı. Open Subtitles الطالب يون اخذها للخارج للتو لانه لديه ما يخبرها به
    Yani, ona bunu söyleyen sen olmalısın. Open Subtitles لذا ,عليك ان تكوني الشخص الذي يخبرها
    İnanılmaz genç gösteren yazı işleri müdürünün onu nasıl yatağa atmaya çalıştığını anlatıyor. Open Subtitles انه يخبرها.. كيف سعت رئيسة التحرير بشكل رائع الى محاولة اغوائي بالفراش
    Hayır. Ama biri ona Kevin'ın bu gece hiçbir koşul altında oraya gelmeyeceğini söylemeli. Open Subtitles لكن بالله عليكم، يجب أن يخبرها أحد أنه بأي شكل من الأشكال
    Kızgın çünkü kimse ona ölmediğimi söylemedi ve protokolü izledim. Open Subtitles -لأنّ أحداً لم يخبرها أنني مُتّ -وكنتُ أتّبع البروتوكول فحسب
    Fakat aslında yalnız olmadığını söyleyecek kimsesi yoktu. Open Subtitles ولكن لم يخبرها أحد أنّ عليها أن تشعر بتلك الطريقة.
    Öyle, ben şu saçma sapan sözleri okumak zorunda kalırken annesi de, sabahleyin kurşuna dizileceğinden ötürü üzüntülerini anlatan bir yazı almak üzere. Open Subtitles أجل, فأمه على وشك أن تتسلم رسالةً يخبرها فيها أنه آسفٌ لأنها ستُعدم غداً، بينما أقرأ أنا هذا الهراء.
    Bugün daha iyi ama, Carolyn'e söyler söylemez ondan histerik bir telefon bekliyorum. Open Subtitles انه بخير اليوم ولكنى أتوقع مكالمة تليفونية هيستيرية من كارولين بمجرد أن يخبرها
    Babam yaptığı kötü yatırımları ona anlatmadığı için. Open Subtitles أعني ، لأن أبي لم يخبرها بشأن الإستثمارات السيئة التي قام بإرتكابها
    8 yaşında bir çocuğun, ailesinin onu istemediğini unutmak için anlattığı hikâye. Open Subtitles طفل عمره 8 سنوات يخبرها لنفسه لإخفاء حقيقة ان والديه لم يردوه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد